Argo
Ben Affleck‘in yönettiği ve oynadığı bir diğer filmi. Daha önce yazıp yönettiği filmindeki gibi kendisini öne çıkarmayı unutmamış. Hayır anlamadığım zaten başkası yönetse bu filmi yine sen ön planda olacaksın, kendi filminde biraz arka planda olmayı deneyebilirdin.Neyse eleştirilere hemen başlamayayım. Filmimiz gerçek bir hikaye. 1980 lerde yaşanan Amerika-İran gerginliğini konu alıyor. Amerika yine üzerine vazife olmadan eski bir İran liderine barınma izni veriyor. İran da bu lideri alıp yargılamak istiyor. Yargılamaktan kasıt asmak tabi ki. İran da iyi halden ceza indirimine gideceklerini sanmıyorum.
İki ülke arasındaki gerginlik arttıkça rehin alma olayları başlıyor. İran halkı Amerika konsolosluğunu basıyor. Amaç burada çalışan Amerikalıları esir almak. Çalışanlar da bunun farkında olduğu için kaçıyorlar baskından ve Kanada büyükelçisinin evine sığınıyorlar. Baskın öncesi bütün evraklar da kesildiği için kimse bu kişilerden haberdar değil.
Tabi bu arkadaşlar bir şekilde esir alınmaktan kurtuluyorlar ama bu sefer de Kanada büyükelçisinin evinden dışarı çıkamıyorlar. Yaklaşık 7 günü deviriyorlar burada. Derken İranlılar bu arkadaşlardan haberdar oluyorlar. Yani 6 kişi var ve bir yerde saklanıyor ama bu 6 kişi kimdir neye benziyor bilen yok.
İranlıların bu atağına karşılık Amerikalılar da boş kalmıyor tabi. Gizli ajan Ben Affleck İrana gidip bu arkadaşları geri getirmekle görevlendiriliyor. Tabi İrana girmek ve çıkmak öyle kolay değil. Bu giriş ve çıkışları kolaylaştıracak bir plan yapıyorlar. Filmin devamı da bu planın işlenmesi üzerine.
Toparlamak gerekirse; tamam gerçek hikaye, tamam o yıllarda böyle bir kurgunun yapılması ve insanların hayatını riske ederek bu operasyonun gerçekleştirilmesi büyük başarı. Ama ne bileyim böyle sanki biz Amerikayız, 6 kişi için ülkeyi seferber ederiz pozlarına da girmemiş değiller. Tabi bu reklamı da ödül piyasası boş geçmedi. Film ödül almaya devam ediyor.