World Snooker Championship 2014

Turnuva biteli 11 gün oldu ama ancak yazabiliyorum. Aslında bu yazıyı daha bir coşkuyla 5 Mayıs gecesi yazmayı planlıyordum ama malesef işler beklediğimiz gibi gitmedi. Aslında son ana kadar gitti ama final maçı ile gözyaşlarımız sel olmasa da duygulandık üzüldük yani. Sezonun son turnuvası olması sebebiyle bi de dünya şampiyonası olması sebebiyle diğer turnuvaların çok çok üzerinde bu turnuva. Rengimi hemen belli edeyim. Tabi ki Rocket forever. Kendisi için de yazı yazmayı planlıyorum ama üzüntümün biraz daha geçmesi gerekiyor. Ronnie O’Sullivan namı değer rocket. Son iki dünya şampiyonluğunu antrenman havasıyla kazandığı için bu sene de ağır favoriydi. Finale kadar da geldi ama finalde modern dönem öğütücüsü Mark Selby’ye boyun eğdi.

Turnuva öncesi bir diğer favori de Ding idi. Bu turnuvaya kadar 5 sıralama turnuvası kazanıp Hendry’nin rekorunu egale etmişti. Bunu da kazanıp rekoru eline almak istiyordu. Ama bunun yerine ilk turda ıstakayı eline aldı ve evinin yolunu tuttu. İlk turda elemelerden gelen Wasley Ding’i yenerek turnuvanın ilk sürprizini yapmıştı. Diğer favorilerden Neil Robertson ilk turu rahat bir şekilde geçmişti ve bir senede en fazla 100 lük seri yapma rekorunu geliştirmek ile meşguldü. Turnuvayı kazanan Selby ise ilk tur maçını decider frame i ile geçerek ecel terleri döküyordu.

Herşey istediğimiz gibi giderken Rocket ikinci turda Joe Perry karşısında zorlanıyordu. 23. frame oynanana kadar öne geçememişti. Skor 11-11 olduktan sonra 2 frame daha alarak ikinci turu geçti ve bizlere derin bir nefes aldırdı. Gerçi kendisini çeyrek final ve yarı final maçlarını birer seans önce bitirerek affettirdi. Evet dünya kupasıda çeyrek finalini ve yarı finalini birer seans önceden bitirdi.

Rakibi Selby ise özellikle yarı final maçında Robertson karşısında çok zorlandı. 17-15 maçı kazandı ama ertesi gün final maçına çıkacaktı. Zaten finalin ilk seansında bu durum baş gösterdi ve Rocket 3-0 ile başladı günü de 10-7 kapattı. Ne olduysa ertesi günden itibaren oldu. Selby yavaş yavaş o bilinen oyun tarzı ile maçı domine etmeye başladı. Önce beraberlik geldi, sonra öne geçti ve nihayetinde elim varmıyor yazmaya ama şampiyonluk. Bir kaç yerde Selby çok defansif oynadı yazanlar var. Haksız da değiller. skor 11-10 iken en yüksek serisi sanırım 58 di. Ama bu demek değil ki Selby bi Peter Ebdon. Bu oyunda topu sokmak kadar rakibine pozisyon vermemek de önemli. Şu bi gerçek ki bu alanda Selby Rocket’e üstünlük sağladı. Alınan sayılarda, pot yapılan toplarda Rocket önde olsa da maçı Selby kazandı.

Bi yandan da sevindim kerataya. Daha önce Masters’ı ve UK Championship’i kazanmıştı. Dünya şampiyonu da olarak 3 lemeyi tamamlayan 8 ya da 9. oyuncu oldu.

Bu oyunu izleyenlerin büyük çoğunluğu (buna ben de dahilim) güzel oyun izleme istiyor. Şuan bunu en iyi yapan ise tarihin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olan Ronnie O’Sullivan. En iyi olduğunu ben söylemiyorum bunu Hendry (7 kez dünya şampiyonu )ve Steve Davis (6 kez dünya şampiyonu) dahil bütün oyuncular söylüyor. Umarım şampiyonluk gittiği için hırslanır ve snooker oynamayı Davis gibi 60 yaşına kadar bırakmaz.

Yazıyı bitirmeden turnuva boyunca eşsiz anlatımlarıyla bizlere maçları sunan Emre Yazıcıol ve Emre Özcan’a teşekkürü borç biliyorum. “N’aptın Ronnieee” ifadesi dilimize pelesenk oldu artık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir