Van Gezisi

Bu aralar gezmeye sardığımız için film izlemeye vaktimiz olmuyor. Bu yüzden kısaca gezilerden bahsedeceğim. Öncelikle neden Van? Açıkçası çok özel bir sebebi yok. Anadolu Jet her sene kış kampanyası yapıyor ve gidiş geliş toplamda 80tl’ye geliyor. Biz de sıradan bilet aldık. Vakti geldikçe de geziyoruz. Geçen sene de vardı bu kampanya bu sene de oldu seneye de olur inşallah. Çünkü bilet alamadığımız bir kaç il kaldı. Van’a giderken en büyük beklenti yıllardır duyduğumuz ama hiç yemediğimiz kahvaltı oldu. Sadece Van’da değil bir çok ilde Van kahvaltısı var ve insanlar koşarak gidiyor. Biz de uçaktan iner inmez kahvaltıya geçtik. Bu arada Hava alanından merkeze gitmek için hiç taksiye falan binmenize gerek yok. 351 numaralı otobüs sizi 15 dakikada ve 3 tl karşığında merkeze götürüyor.

Kahvaltı için de 3-5 tane öne çıkan mekan var. En meşhuru ise “Bak Hele Bak Yusuf Konak”. Evet mekanın adı bu. İsmin nereden geldiğini ise içeri girdiğinizde anlıyorsunuz. Mekanın sahibi Yusuf Amca her masaya gidip “Bak hele bak” ile başlayan konuşmalar yapıyor. Bazen hikaye anlatıyor, bazen bilmece soruyor. Sonrasında da küçük bir hediye bırakıp masanızdan ayrılıyor.

Kahvaltıya gelecek olursak; tam bir hayal kırıklığı. Gerçekten hayatımda gördüğüm en abartılı olaymış Van kahvaltısı. İçinde 2 tane yöresel ürün var. Onun dışında zeytin peynir. İnanılmaz bir beklenti ile girmiştim ama bunu görünce gerçekten ağlayacaktım. Acaba mekana özel mi dedik ama öğrendik ki bütün mekanlarda içerik aynıymış, sadece miktar değişebilirmiş. Çok şükür karnımızı doyurduk ama inanın çok büyük hayal kırıklığı yaşadık.

Gezilecek yerlere gelecek olursak; en önce çıkan yerler Akdamar Kilise’si ve Van Kalesi. Eğer ilçelere giderseniz başka yerler de var ama araç olmadığı için biz ilçelere gitmedik. Otogardan kalkan Gevaş arabalarına binip adaya gideceğinizi söylemeniz gerekiyor. Çünkü adaya giden tekneye bineceğiniz yer minibüs güzergahında değil. Tekne maalesef belirli bir zamanda kalkmıyor. Kişi sayısı 10 olunca kaldırıyorlar. Ama haftasonu giderseniz bu konuda sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyorum. Adayı gezmek, bolca fotoğraf çekmek 1 saate yakın vaktinizi alıyor. Adaya gitmek için çok geç kalmayın derim, çünkü son tekne ve minibüs 5-6 gibi oluyor.

Adaya gidip gelmesi dinlenmesi derken bir gününüz doluyor. Akşam güzel bir yemek istiyorsunuz. Bu konuda da merkezde çok çeşit var. Yine kahvaltıdaki gibi hayal kırıklığı olur mu dedim ama efsane bir yemek yedik. Hem kaldığımız yere de çok yakındı. Merkez Et Lokantası’nda Doğa Kebabı diye bir şey yedim. Yazarken bile ağzım sulanıyor. Gerçekten çok çok lezzetliydi. Oraya kadar gidip beyti de sipariş edebilirsiniz ama Doğa Kebabını şiddetle tavsiye ediyorum.

Akşama doğru da şöyle bişeler içip tatlı yiyelim diyorsunuz. Merkezde nereye otursak diye gezinirken gözümüze Özsüt takıldı. Kahvaltıda bi kazık yedik bari tatlıda yemeyelim dedik. Tatlı menüsüne bakarken gözümüz kahvaltıya da takıldı. Ertesi gün de kahvaltıyı orada yaptık.

İkinci gün ise önce Rus pazarı gezilip sonra kaleye gidilebilir. Rus pazarı merkeze çok yakın ve binbir çeşit ürün var. Hiç bir şey almadık ama gezinmesi güzeldi. Son olarak da kaleye gittik. Kaleye gitmek için Beşyol’dan kale dolmuşlarına binmeniz gerekiyor. Dolmuştan indiğiniz yerden ise baya bi yürümeniz gerekiyor. Kaleye varması çıkması inmesi derken sadece o gün 15km’ye yakın yürümüşüz.

Diğer gezilecek yerler ilçelerde olduğu için her iki gün de gittiğimiz yerleri uzun uzun gezdik. Buna rağmen çok yorulduk ama değdi. Hem ada hem kale görülmeye değer yerler. Gezdiğiniz ekip de çok önemli tabi. Sağlam bir ekiple oldukça güzel ve dolu dolu bir Van gezisi yapabilirsiniz.

Son olarak; eğer taksiye binecekseniz önden fiyat sorun. Taksimetre ücreti biraz fazla. Farkında olmazsanız taksimetreyi açmayıp iteleyebilirler. Biz neyse ki vicdanlı bir abiye denk geldik ama bizim 30 tl’ye gittiğimiz yere 80 tl isteyen taksiciler olabilir..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir