The Professor and the Madman
Başrollerde Mel Gibson ve Sean Penn‘in yer aldığı bir gerçek hikaye. Tabi isimler bunlar olunca oyunculukla ilgili bir kuşkunuz olmuyor. Özellikle Sean Penn ağlatmış.
Filmin konusu ise 19.yy’ın ortalarında başlayan bir sözlük çalışması. Dilin ne kadar önemli bir şey olduğunu farkeden yetkililer, dilimizdeki kelimeleri tek tek bulalım, her birini referanslarla açıklayalım, ilk ne zaman ve kim tarafından kullanılmış hangi anlamda kullanılmış bunu ortaya çıkartalım diyorlar. İşin başına da Professor’u getiriyorlar yani James Murray’i.
Tabi profesör öyle tahmin ettiğiniz gibi aynı ayda 3 üniversite bitiren birisi değil, hatta üniversite bitiren birisi bile değil. Kişisel gelişime önem veren onlarca dili ana dili gibi konuşan bir adam. Haliyle bu işi kotarabileceğini düşünenler de var, işi beceremeyip vazgeçeceğini düşünenler de.
Ekip kuruluyor, süreç başlıyor. Beklenenden yavaş bir şekilde ilerleniyor. Okunması gereken yüzlerce kitap, kontrol edilmesi gereken binlerce kelime var. Yok biz bu işi beceremeyeceğiz sesleri yükselirken bir ifkir atılıyor ortaya. Halktan yardım alma düşüncesi. Onlar da okudukları kitaplardan referans alarak istediğimiz formatta bize dönüş yapsınlar deniliyor.
Bu esnada Mad Men olaya dahil oluyor.yani Dr. William. Kendisi geçmişte işlediği bir suçtan ötürü hapise atılıyor oradan da rehabilitasyon merkezine. Çünkü akli melekelerinde sorunlar olduğu düşünülüyor.
Toplamda vatandaşlardan 100 kelime geliyorsa bunun 90 tanesi Mad Men’den gelmeye başlıyor. Tabi böyle olunca profesör ile mad men arasında bir arkadaşlık başlıyor.
Bunu duyan muhalifler ise dilimizi bir deliye mi emanet edeceğiz diyerek isyan çıkartıyorlar.
Vel hasılı biterdi bitmezdi derken sözlüğün ilk cildi basılıyor. Tahmin edeceğiniz gibi sonrası da geliyor. Bütün kelimeleri içeren ilk baskı ise çalışmaların başlamasından tam 70 yıl sonra basılıyor.
Açıkçası çok durağan bir film ama hiç sıkılmadım diyebilirim. İş ile aile arasındaki denge kurma çabaları, bürokrasi ile uğraşma, hiç hesapta olmayan birinin sürece dahil olması..
Zaten Netflix’te bulunuyor film. Bence kaçırmayın..