ömer aydın | blog mu yazsak?

Mütevazi olamayacağım 100 alandan bir tanesi olan puzzle konusunda daha önce hiç yazmamıştım. Henüz ikinci 1000 parçalık puzzleımı tamamlamış olsam da bu alandaki yeteneğim su götürmez bir gerçek. Son yaptığım puzzle’a buradan bakabilirsiniz. Önceki resmi ise neden yüklememişim bilemedim, o daha zor ve prim yapması daha kolaydı onunla. Neyse onu da bir ara yüklerim artık. Puzzle yapmak ile ilgili değişik bilgiler var internette. Yok şöyle başlarsanız daha kolay olur yok böyle yaparsanız zor olur gibi. Öncelikle bir puzzle’a başlıyorsanız bunu bir challange haline getirmemek lazım bence. Amacınız 1000 parçayı en kısa sürede bir araya getirmek olmamalı.

En azından ben bu açıdan bakıyorum. Önceki puzzle’ı 1 yıla yakın sürede tamamlamıştım. Üşengeçlik en büyük faktör tabi ki burada. Ama puzzle hayatına siyah beyaz bir resim ile girmek de ayrı bir zorlayıcı etken oldu benim için. Bu puzzle’ı daha kısa sürede tamamladım, sanırım daha fazla boş vaktim vardı ya da daha fazla kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Masanın yanından geçerken rastgele bir parça alıp acaba neresinin diye bakarken 2 saat vakit harcadığım oldu. Nasıl oluyor anlamadım ama inanılmaz vakit geçirici bir aktivite. Hele parçaların yerini buluyorsanız ohh tadından yenmez. Ama yarım saat bir parçanın yerini bulamıyorsanız hevesiniz kırılıyor.

Puzzle yapmayı kolaylaştırmak için bazı aparatlar var. Ben hiçbirini kullanmadım. Puzzle halısı ve puzzle tepsileri işinizi oldukça kolaylaştırabilir. Parçaları rengine ya da şekline göre ayırıp daha hızlı ilerleyebilirsiniz. Tepsiler bunun için ideal. Bazı yerlerde normal tabak kullananları da okudum bunun için.3-4 tane yemek tabağını sürekli alıkoymanız sıkıntı olmuyorsa bu tepsi olayına hiç girmeyebilirsiniz. Halı ise derli toplu çalışmanızı sağlıyor. Ben çalışma masamda yaptım her iki puzzle’ı da. Baktım masa yıllardır boş duruyor üzeri toz olmuş, bari işe yarasın dedim.

Son olarak puzzle ile hayat arasındaki benzerliklere gelecek olursak. Her ikisi  de çok fazla değişkene sahip. Binlerce parçalık puzzlelar var. Sizin hayatınızda da her saniye değişik bir durum yaşanabilir. Bir parçanın doğru yerini bulduğunuzda tekrar oraya dönüp bakmanıza gerek olmayabilir. Hayatınızda da bir sorunu çözdüğünüzde ohh be deyip arkanıza yaslanmak gibisi var mı? İşleri kolaylaştırmak için halı ve tepsi gibi aparatlar kullanabilirsiniz. Hayatınızı da kolaylaştıracak kişiler olabilir ama yukarıda da bahsettiğim gibi kolaylaştırıcı etkenler olmadan da bu iş oluyor. Kimsenin desteği olmadan da survive edebilirsiniz. Puzzleda en kolay parçalar köşelerdir. Hep oradan başlarsınız yapmaya. Hayatımızda da hep işin kolayına kaçmıyor muyuz? Puzzle bazen saatlerinizi alıyor ama hiç ilerleme kaydedemiyorsunuz. Hayatınızda da günlerce aylarca bir hiç uğruna uğraştığınız vakit harcadığınız olmuyor mu?

Vel hasılı kelam puzzle yapmak hem zor hem vakit alan bir olay. Ama o son parçayı takarken ki mutluluk paha biçilemez…