Bir Elin Sesi Var
Kitabı okuyalı baya oldu aslında ama bayramdı seyrandı ancak yazmaya vakit bulabildim. Açıkçası aradan geçen süre kitapla ilgili aklımda çok bişeyin kalmamasını sağladı. Demek ki öyle aman aman bir kitap değildi benim için. Hatırladığım kadarıyla değişik bir hafızası olan adam var. Fotoğrafik hafıza gibi. Buna ek olarak hatırladığı olayları uc uca ekleyerek geleceğe dair tahminlerde de bulunabiliyor. Bu yeteneğini at yarışlarında kullanıyor karakterimiz. Atların önceki yarışlarını gözünün önüne getirerek bir sonraki yarışta hangi atın nasıl koşacağını düşünüyor ve yarışı kazanan atı buluyor. Haliyle deli gibi de para kazanıyor. Kitabın yazarı Anthony Burgess bu arada.
Kazanılan paranın amacı ise hayatın ne kadar lüks olabileceğini kanıtlamak. Hatta bunun mutlu bir hayat sürmek için yeterli olup olmadığını kanıtlamak. Böyle bir hedefi var amcamızın. Tabi son ana kadar karısının bundan haberi olmuyor. Adamın aklında karısının bütün kalbiyle onu destekleyeceği geçiyor. Ama iş ciddiye binince ablamız ya olur mu öyle şey şapşik şeklinde bir cevap alıyor. O zamana kadar gelsin kürkler gitsin tatiller..
İşte para kazanma hırsı, para harcama heyecanı, verilmek istenen mesaja uygun bir son planlama derken kitap bitiyor. Bir de karı koca arasına giren bir yazar var ama öyle aman aman bir rolü yok.
Ne yalan söyleyeyim bu kadarını hatırlamama bile şaşırdım..