303
İki üniversite öğrencisinin yollarının kesişip uzunca yol yapmasını anlatan bir Alman filmi. Gençlerimizin adı Jule ve Jan. Jule dönem sonunda dersi ile alakalı bir terimi hatırlayamadığı için o dersi geçemez. Jan ise çok başarılı bir öğrenci olsa da ona burs verenleri kızdıracak siyasi bir ödev hazırlar ve bursu kesilir. Jule’u Mala Emde Jun’u ise Anton Spieker canlandırmış. Tabi ki ikisini de daha önce herhangi bir yapımda izlemedik.
Jule okulun bitmesinin ardından erkek arkadaşının yanına gitmek için Portekizê doğru yola çıkar. Jun ise 17 yaşında öğrendiği biyolojik babasının yanına gitmek için Bilbao’ya doğru yola çıkar. Bu ikili bir şekilde kesişir ve yola beraber devam ederler.
Yol boyunca yeri geliyor siyaset, yeri geliyor aile, yeri geliyor ilişki üzerine uzun uzun konuşuyorlar. Tabi sohbet ettikçe, birbirini tanıdıkça aslında çok daha kısa sürmesi gereken yol arkadaşlığı da uzuyor.
Buraları izlerken filmin sonunu tahmin ediyorsunuz. Tabi bunu filmin 5. dakikasında da anlıyorsunuz. Ancak mesela bu ikilinin birbirini tanımayan 2 kişi iken nasıl birbirini seven iki kişiye dönüştüğünü göstermek. Biri kapitalizmi savunurken diğeri sosyalizmi savunuyor, biri aile çok önemli derken diğeri aileye ne gerek var diyor.
İki arasında geçen sohbetin verdiği sayısız mesajı incelemiş bazı arkadaşlar. Hatta ayılıp bayılmışlar. Açıkçası o kadar beni benden almadı. Tamam çok kötü bir film değil ve yolculuk esnasında bu akış güzel ama beni derin düşüncülere sevkedecek bir film olmadı.
Son olarak süre biraz uzun geldi. İki buçuk saat sürüyor film. Madem bu kadar uzun sürecek yollarda gezdikleri yerleri daha güzel seçselerdi bari diyorsunuz.
Neyse, vaktiniz varsa izleyin derim. Veya böyle bir cümlenin altında sayfalarca anlam aramayı severim derseniz yine izleyin. Bunun dışında çok tavsiye etmiyorum..