Yasımı Tutacaksın
Dominique Lapierre ve Larry Collins tarafından yazılan kitap İspanya iç savaş dönemini anlatıyor. İç savaşın vatandaşları üzerindeki yıkıcı sonuçlarını okuyoruz. Kendisi için mezar kazan mı dersiniz, gömülecek yer kalmadığı için idamı ertelenen mi dersiniz tam bir dram söz konusu. Parçalanan aileler, yalnız kalan çocuklar, kaldırabileceği yükün kat kat fazlasını yüklenen insanlar söz konusu. Tabi olayların iki ana tarafı var; Franco ve cumhuriyetçiler. Açıkçası her iki taraf için de iyi veya kötü damgası yapılmıyor kitapta. Olanlar yazılmış, karar okuna bırakılmış bu konuda.
Bütün bu kaousn ortasında insanların yüzünü az da olsa güldürebilen tek şey ise boğa güreşi. Açıkçası boğa güreşini Turist Ömer filminde izlemiş neslin bir üyesi olarak olayın sadece oleyyy oleyy den ibaret olmadığını öğrenmiş oldum. Boğasından sahibine, arenasından menejerine, matadorundan yardımcısına inanılmaz bir sektörmüş. Boğalar yaşlarına göre sınıflandırılıyor, birisinin matador olabilmesi için 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor, güreşi kazanan matador boğadan hak talep edebiliyor. Bunun gibi onlarca bilgi söz konusu. Zaten kitabın başında küçük bir sözlük verilmiş genel kavramlar için.
El Cordobes karakteri boğa güreşi tarihinin Messi’si imiş. Kendisi iç savaş yıllarında çektiği onca sıkıntıya rağmen bu sevdasından vazgeçmemiş. Sonuç olarak da sıfırdan zirveye uzanan bir yol izlemiş. Hatta sıfır bile değil eksilerden zirveye uzanmış diyebiliriz.
Hem iç savaş hem de El Cordobes’in hayatı çok güzel aktarılmış. Bu esnada öğrendiğiniz boğa güreşi bilgisi de cabası.
Çok akıcı bir kitap diyebilirim. Bazen heyecanlanıyorsunuz bazen üzülüyorsunuz bazen seviniyorsunuz. Filmi olsa en numara olur o kadar diyeyim..