Shot Caller
Hapishane kategorisinde çok iyi filmler var. Çok fazla senaryo üretilemese de zamanında çekilen filmler oldukça başarılı. Sıradan bir adam olarak girip oranın kralı olmak ya da olmaz denilen yerden kaçmak gibi olaylar işleniyor genelde. Orada hayatta kalmak için yapılması gerekenler var falan gösteriliyor sık sık. Hayatında bir karınca bile ezmeyenlerin çatır çatır adam öldürür hale gelmelerini çok izledik. Bu filmde de inanılmaz bir senaryo yok bu açıdan. Başarılı bir iş adamı, ailesi ile mutlu mesut yaşıyor. Ta ki bir trafik kazası yapıp birilerinin hayatının bitmesine sebep olana kadar.
Başrolde Nikolaj Coster-Waldau namı değer Kingslayer ve Jon Bernthal yani Punisher. Esas olay ise üzerinden dönüyor. İyi bir aile babasının nasıl bir çete liderien dönüştüğünü izliyoruz. Dediğim gibi burada çok yaratıcı şeyler ortaya koymak mümkün değil. Sadece oyunculuk farkediyor diyebilirim ya da yükselişteki olayların gerçekleşmesi.
Bu filmdeki tek farklı taraf ise elemanın hapise 2. defa girmesi hem de bilerek. Tabi herkesin bir sınırı var, buradaki sınır da aile. Ailesi tehdit edilen eleman bu tehditin ortadan kalkması için tek çıkar yolun en tepeye çıkmak olduğuna karar veriyor ve kartları ona göre dağıtıyor.
Çok sıkıcı bir film demek ayıp olur ama dediğim gibi çok da farklı şeyler beklemeyin..