Green Book
Sonunda güzel bir film izledim. Hatta son yıllarda izlediğim en güzel filmlerden diyebilirim. Zaten en iyi dalda film oskarını da almış. Kimileri yokluk olduğu için çok güzelmiş gibi geliyor demiş. Evet bir yokluk söz konusu, çok kötü filmler var ama bu filmin de hakkını yememek lazım. Gerçekten hem oyunculuk hem hikaye çok başarılı. Film dram ve komediyi çok güzel birleştirmiş. Başrollerde Viggo Mortensen ve Mahershala Ali bulunuyor. Ali geçen sene olduğu gibi bu sene de en iyi yardımcı erkek oskarını kazanmış bu rolü ile.
Hikayeye gelecek olursak, artık her 10 filmden 9’unda gördüğümüz siyahilere yapılan ırkçılık söz konusu. Bu konu ile ilgili belki yüzlerce var ve yüzlercesi de çekilmeli orası ayrı ama klişeye kaçmadan. İşte bu film klişeden çok uzak olmuş. Beyaz ve siyah iki insanın önyargılarını aşıp birbirlerine değer vermesi klişe bir olay olabilir ama bu filmde olayların gelişimi ve oyunculuk işin içine girince sanki çok özgün bir konuymuş gibi geliyor.
Siyahi bir arkadaş var ve müzik konusunda inanılmaz yetenekli. Bir turneye çıkacak. Turne güzergahı olarak siyahilerin kabul görmediği, dışlandığı kısacası kendisi için tehlikeli bölgeleri seçiyor. O bölgelerde kalabileceği yerler, dışarı çıkabileceği saatler, yemek yiyebileceği mekanlar belli. Bunlar için bir kitap bile hazırlanmış: Green Book.
Bu arkadaş turne boyunca işleri organize edecek, araba kullanacak ve sorun çıktığında çözecek birini arıyor. Burda da devreye Tony Lip giriyor. Kendisi siyahilere karşı bir düşmanlık beslemiyor ama yolda gördüğü zaman “oooo hacı naptın, nasılsın” diyecek biri de değil.
İkili ilk başlarda anlaşamasa da zamanla birbirine değer veren iki arkadaşa dönüşüyorlar. Her ikisi de birbirinden öğreniyor.
Kimi zaman yolda bir sorun çıkıyor kimi zaman kaldıkları yerde kimi zaman da etkinliğin olacağı yerde. Ama bu ikili yılmıyor ve sorunları aşıp yollarına devam ediyorlar.
Filmin sonunda da çok sıkı iki arkadaş olduklarını görüyoruz.
2019’da izlediğim filmler arasında en kaliteli olanıydı. Şiddetle tavsiye ediyorum..