The Midnight Meat Train
2008 yapımı olan baş rolde son yılların parlayan yıldızı Bradley Cooper olan korku gerilim filmi. Hemen konusuyla başlayayım. Leon (Bradley) fotoğraf çeken ve geçimini bununla sağlamaya çalışan bir arkadaşımız. Garip garip adetleri var. Gecenin köründe kalkıp fotoğraf çekmeye gidiyor. Sırf gerçekçi olacak diye 3 kişinin üzerine yürüyüp onları çekiyor vs.
Bir gün fotoğraf çektiği kızın kaybolduğu haberini okuyor ve hemen çektiği fotoğraflara bakıyor. bu fotoğraflara bakarken bir ayrıntı yakalıyor ve katil olduğunu düşündüğü kişiyi takip etmeye başlıyor.
Bu bölüme kadar film beni etkilemedi desem yalan olur. Gerçekten güzel bir senaryo. Zaten polisiyeye de özel bir ilgim var. Bu yüzden hoş bir film olacak ümidiyle izlemeye iştahla devam ettim. Maalesef bu iştahım kursağımda kaldı. Her geçen dakika filmin ilk bölümünü nasıl sevdiysem, ikinci bölümünü de o kadar sevmedim. Çok sıradan durumlar olmaya başladı ve sonunda da bende bıraktığı bütün etkiyi geri alarak bitti.
Filmi yarıda bırakıp son yazmaya kalkışsaydım eminim daha yaratıcı ve güzel bir şey ortaya çıkardı. Filmin sonu o kadar klişe ki bana bu cümleyi kullandırttı. Bradley’in amatörlüğüne veriyorum bu filmi ve görmezden geliyorum.