Tag Archives: Tom Hardy
The Revenant
20 günü geçmiş film izlemeyeli. Emin değilim ama bu benim için bir rekor sanırım. Bu kadar uzun süre film izlemediğim olmamıştı yıllardır. Madem bu kadar süre film izlemedim dönüşü bir dönüş filmi ile yapalım dedik. Başrolde 38. defa oskara aday olan Leonardo DiCaprio var. Üzülerek söylüyorum ki bu sefer de çok zor. Eğer bu film ile oskar alırsa gerçekten önceki adaylıklarına hakaret etmiş gibi olurlar. Leo’nun yanında tanıdık bildik Tom Hardy var. Ama öyle bildiğimiz, alışık olduğumuz rolde değil. Kimseyi ikiyle çarpıp dörtle bölmüyor.
The Drop
Rahmetli James Gandolfini‘nin son filmiymiş. Bu filmin çekimlerinden aylar sonra vefat etmiş. Keşke kendine yakışan bir son yapsaymış. Böyle esip gürlediği kimseye eyvallahı olmayan falan. Tabi başrolde olmaması bi nebze olsun bu üzüntüyü azaltıyor. Başrolde ise yine vur kır parçala mantığı ile alışık olduğumuz Tom Hardy var. O da olabildiğince sakin bir karakteri canlandırmış. Film boyunca bu sakinliğini ne zaman kaybedecek birilerine kafa göz girecek diye bekledim. Bir de Ejderha Dövmeli Kız olarak tanıdığımız Noomi Rapace var filmde. Ama öyle kilit bir rolü yok bana kalırsa.
Lawless
Yine izlemek için çok heyecanlandığımız ama sonrasında hayal kırıklığına uğradığımız bir film oldu kendisi. Aslında heyecanlanmak için yeterince sebebimiz vardı. Bi kere Tom Hardy var. Bu ne demek? En az 3 boyun kırılacak, 32 kaburga çatlayacak, 14 kişi ölecek. Bu dediklerimin hepsini döverek yaptığı için arkadaş izlemesi keyif vermiyor değil. İkinci olarak Gary Oldman var filmde. Oyunculuk açısından bi ziyaret sunar fikri heyecanımız iyice arttırdı. Bir de Guy Pearce in oynadığını görünce tamam dedik film on numara.
The Dark Knight Rises
Heyecanla beklediğimiz bir önceki filmiyle beklentiyi inanılmaz yükselten son Batman filmi. Bu sefer kadro da çılgın. Christian Bale, Gary Oldman, Morgan Freeman, Michael Caine kadrosuna Tom Hardy, Joseph Gordon-Levitt, Joseph Gordon-Levitt ve Marion Cotillard da katılmış. Ne yalan söyliyim inanılmaz bir film olcak diye düşünerek hemen aldım bileti. Hatta işyerinden arkadaşlarla sinemaya gittik. Evet itiraf ediyorum torrente düşmesini beklemeden gittim sinemada izledim filmi. Artık ne derece gözümde büyüttüğümü anlatabilmişimdir herhalde.
Warrior
Joel Edgerton ve Tom Hardy’nin başrollerini oynadığı bir film. İki kardeşi oynuyorlar. Parçalanmış bir aile. Ayyaş bir baba. Çocuklardan biri annesini alıp gidiyor, diğeri ise sevdiği hatunla beraber ayrılıyor babasının yanından. Filmin draması bunun üzerine. Yok sen bize babalık yapmadın, yok zamanında içtin. Kardeşimi hep benden çok sevdin gibi yeşilçama göz kırpan dialoglar da var.
Filmin ismi ise ilk yarım saatten sonra ortaya çıkıyor. Kardeşlerden biri eski kafes dövüşçüsü. Daha sonra fizik öğretmenliğine başlıyor ama öğretmenin derdi her yerde aynı demekki; ek iş olarak dövüşmeye devam ediyor. Evde hatun da bi külüpte koruma olduğunu sanıyor.
Diğer kardeş ise biraz garip bir eleman. Orduya katılmış, daha sonra kötü bir olay yaşayıp ordudan ayrılmış. İkisi de dibe yakın sıkıntılar var. Tam da bu arada bizim Ahmet Öner gibi bir eleman dövüş düzenliyor. Dünyanın en iyi 16 orta sıklet dövüşçüsünün katılacağı, 5 milyon dolar ödülü olan bir turnuva.
Tahmin edeceğiniz gibi her iki kardeş de turnuvaya katılıyor. Gerisi çok da tahmin edilmesi imkansız olmamakla beraber izlemeye değer.