Günden Kalanlar

Çok iyi kitap. Bunu en başta söyleyeyim. Yani yıllarca düşünsem şu konuda bir kitap yazılacağı aklımın ucundan geçmezdi. Ha zannetmeyin ki bilim kurgu veya fantastik bir şey. Bizim için olmasa bile hikayenin geçtiği toprakların bir gerçeğini anlatıyor. Kazuo Ishiguro beyfendiye saygılarımı sunuyorum böyle bir kitap yazdığı için.

Şimdi diyeceksiniz ki neymiş bu kadar güzel olan. Efendim kitap bir başuşağı anlatıyor. Evet evet bir başuşak. O da ne demek diyenler olabilir. Dönemin İlgiltere’sinde bir lord isen ya da ne bileyim yetkili bir abiysen bir şaton var ise tabi ki evinde hizmetçiler olacak. Ama sanmayın ki öyle 2-3 tane hizmetçi. Her işten sorumlu bir kişi her sorumlunun altında ekipler söz konusu. Bu ekiplerin görevleri ise kesin çizgiler ile ayrılmış durumda. Mesela sabah çayının hazırlanması bir kişinin sorumluluğu, onun evin beyfendisine götürülmesi ayrı kişinin sorumluluğu, boşun alınması ayrı kişinin. Bu denli kesin çizgiler ve yazılı olmayan kurallar mevcut.

Bu tarz şatolarda çok önemli toplantılar olabiliyor. Bazen siyasiler, bazen zenginler bazen ünlüler bu şatolara yemek yemek veya toplantı yapmak için gelebiliyor. Böyle günler ise evde çalışanlar için tam bir imtihan demek.

Başuşak demek bütün bu işlerin sorumlusu demek diyebiliriz. Hem kendi işlerini yapacak hem de diğer ekiplerin işlerini kontrol edip sorunları o ekip liderleriyle paylaşacak. Gerçekten çok ağır bir iş.

Kitap da bir başuşak olan William Stevens hakkında. Kendisinin bu göreve nasıl geldiği, yaşadığı zorluklar, patronları ile arasındaki ilişki, ekip arkadaşlarıyla olan olaylar vs.

Okurken adamın profesyonelliğine mi helal olsun dersiniz, yalnızlığına mı üzülürsünüz, insanlarla olan iletişimine mi şapka çıkartırsınız bilemem.

Gerçekten çok şahsına münhasır bir kişi William Stevens.

Çok beğendiğim bir kitap oldu. Kesinlikle tavsiye ederim..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir