Cici
Yök artık bu kadarı da gerçekten çok fazla. Ne demek 2 aydır yazı yazamamak, ne demek aylardır film izleyememek. Gerçekten kendime bir çeki düzen vermenin vakti geldi. Hayır kendime saygın yoksa siz birlerce takipçime saygım olmalı. Tekrardan sizlerden özür dileyerek, bir daha bu kadar uzun ara vermemeyi ümit ediyorum.
Tabi bu kadar uzun aranın ardından bomba gibi bir giriş yapmayı çok isterdim. Aylardır film izlememenin acısını çıkartacak bir filmle giriş yapmayı isterdim ama maalesef öyle olmadı. Hatta aksine bir bu kadar daha film izlemezsem sebebi bu film olabilir.
Tabi ki filmi çok beğenenler, başyapıt ilan edenler, film içerisindeki 384762 tane mesajı anlayanlar mevcut. Ancak ben onlardan biri değilim. Zaten bu yüzden filmi iki günde ancak bitirebildim.
Kadro oldukça güçlü. Yılmaz Erdoğan, Olgun Şimşek, Okan Yalabık, Fatih Artman, Ayça Bilgol ve diğerleri. Beklentinin yükselmesi için birden fazla neden var. Tabi filmin dram olduğunu söylememe gerek yok.
Film iki aşamadan oluşuyor diyebiliriz. Bir ailenin yaşamını izliyoruz, arada 30 sene fark ile. Bu 30 senede baba vefat etmiş, üç kardeşin her biri kendi hayatını çizmiş vs. Aile tekrar çocukluklarının geçtiği evde toplanıyor. Toplanma sebepleri ise kardeşlerden yönetmen olanın bir film çekmek istemesi.
Hem kendi yaşadıklarını hem de ailesinin yaşadıklarını filme alıyor. Ancak bir süre sonra film ilerlemiyor. Yani bir türlü bitmiyor film, bitirilmek istenmiyor.
Bu süre boyunca aile içi kavgalar, mutluluklar, anlaşmazlıklar, farklılıklar vs sık sık karşımıza çıkıyor. Küçük de bi gizem durumu var. Küçük dediğime bakmayın aslında bütün olayların temeli gibi bir şey.
Çok duygusuz olduğumdan mı, filme odaklanamadığımdan mı, ya da ne bileyim gerçekten eksik bir şeylerin olmasından mı bir türlü kendimi filme veremedim. Yaşanan hiç bir dram etkilemedi. Yani gösterilen olay ile oluşan tepkinin arasındaki fark çok fazla geldi. Ha bizlere gösterilmeyen ama tahmin etmemizi istedikleri olaylar varsa bilemem ama baba oğul arasındaki bir olaydan sonra bu olayların yaşanması çok fazla geldi bana. Tabi ki ilk olay değildir, çok daha şiddetlileri yaşanmıştır ama dediğim gibi ben bunu tahmin etmek zorunda değilim.
Ya da ne bileyim Cemil ile Saliha arasındaki yarım kalan aşk da hiç etkilemedi. Vay efendim o sigaranın üstüne sigara içilmezmiş de, vay şenle başladım şenlebitirdim de. Bir de abicim bu Olgun Şimşek şarkıcı mı oyuncu mu? Adamın sesi güzel yeteneği var diye her filmde türkü söyletmek biraz ayıp değil mi ya.
Neyse efendim toparlayacak olursak, yorulduğum, etkilenmediğim, birilerine tavsiye etmeyeceğim bir film oldu. Umarım tekrar ara vermeden güzel bir film izleyebilirim.