A Good Day to Die Hard
Die Hard serisine olan saygımdan izlediğim film olmaktan öteye gidemedi. Üstat yaşlanmış tabi öyle eskisi gibi atlayıp zıplayamıyor. Buradaki açığı da araba parçalayarak gidermeye çalışmışlar. Aslında böyle bodoz kötülemem filmi ama niyeyse girizgah yapmadım bu sefer.Diğer filmlerden farklı olarak bu sefer üstatın oğlu var filmde. Oğul da babası gibi ajan işleri ile meşgul. Bir iş için farkında olmadan çok tehlikeli adamlara bulaşmış bulunuyor. Tam da bu sırada baba oğlunu ziyaret etmeye karar veriyor. Araları limoni bayadır. Büyüklük bende kalsın diyip bizimki atlıyor Rusya uçağına.
Tabi daha aaa baba diyemeden ikili kendilerini çatışmaların ortasında buluyor. Aralarının iyi olmaması bu çatışma sürecine de yansıyor. Sonuç olarak da bu sefer dünyayı baba oğul kurtarıyorlar.
Bizdeki Dünyayı Kurtaran Adam’dan tek farkı çekimler için harcadıkları milyon dolarlar. Yoksa sonuç iki filmde de aynı.