Stranger Than Fiction

Kadrosunda iki tane iki oskarlı oyuncu barındıran bu filmi nasıl kaçırmışım anlamadım. Gerçi her iki oyuncu da yardımcı rollerde ama olsun. Emma Thompson ve Dustin Hoffman bu filmde Will Ferrell‘in başrol oynamasına izin vermişler anladığım kadarıyla. Öncelikle denişik bir film olduğunu belirteyim. Zaten filmin bir kategorisi de “Fantasy”. Vergi memuru olarak çalışan Harold birden gaipten sesler duymaya başlıyor. Bu ses Harold’ın neler yaptığını söylüyor sürekli. Derken bir anda “öleceğinden haberi yoktu” sözünü duyuyor ve haliyle kafayı sıyırma aşamasına geliyor.

Bu aşamadan sonra Harold önce bir doktora görünüyor. Doktorun şizofren teşhisini beğenmediği için bir şekilde Profesör Jules Hilbert ile iletişime geçiyor. Prof. Hilbert bazı yöntemler ile bu sese hükmetmeyi öğretiyor Harold’a. Hatta bir ara sesin kaybolduğunu bile düşünüyorlar. Ama maalesef ses yine geliyor ve gittikçe rahatsız edici bir hal alıyor.

Filmin bir diğer bölümü de yazar Karen Eiffel’i ele alıyor. Çok başarılı bir yazar olsa da son kitabını on sene önce yazmış. Bu yazarın özelliği bütün kitaplarında ana karakteri öldürüyor. Bir gün Harold TV’de bu yazarın bir ropörtajına denk geliyor ve gaipten duyduğu sesin bu kadına ait olduğunu anlıyor. Peki ses neyi mi anlatıyor? Yazarın on yıldır sonunu yazamadığı kitabını. Kitaptaki başrolün adı ise Harold!

Evet, sonunda öldürmeyi adet edinmiş bir yazarın son kitabındaki ana karakter olan Harold yaşıyor mu ölüyor mu? Ben filmi beğendim, arada gerçekçi olmayan şeyleri de izlemek lazım demek ki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir