Gone Girl
Yeni yılın ilk filmi. Nasıl başlarsak öyle gider inşallah yeni yıl film açısından. Başrollerde Ben Affleck ve Rosamund Pike var. Birbirini çok seven bu ikili evleniyorlar. Tabi ki canım cicim ayları geçiyor ve sorunlar baş gösteriyor. Evin erkeği bu evlilikle ilgili son noktayı kafasında koymuştur ama eşine bir türlü söyleyemez. Tam bugün söyleyeceğim dediği gün eşi der ki, sen bi git dolan dışarda bizi düşün. Bu evlilik nereye gidiyor. Eleman da hemen atlar tabi ben gideyim de bi düşüneyim diye. Zaten kafasında bitirdiği evliliği eşinin de isteği ile düşünüp eve gelip söyleyecekken bir sürpriz ile karşılaşıyor. Eşi evde yok !
Bu andan itibaren gerilim başlıyor. Bir yandan kayıp eş aranırken diğer yandan eşin ağzından ikilinin hikayesini dinliyoruz. Çok fazla bi şeyler yazıp spoiler vermek istemiyorum. Film iki buçuk saat. İlk yarım saati bir kenara koyarsak kalan zamanlar sürekli sizi bi şeyler düşündürmeye sevkediyor. Tam hikayeyi çözdüm derken tokadı yiyebilirsiniz. Hatta birden fazla kere yiyebilirsiniz tokadı.
Dayanamıyorum yazacağım, bu spoiler değil. Kadın ırkının istediği zaman neler düşünebileceğini ve yapabileceğini görüyoruz. Valla düşman başına diyorum. Yıllardır mağdur olarak gösterilen kadının bu filmde zanlı olması ne yalan söyleyeyim hoşuma gitti.
Film gayet hoşuma gitti. Sezona güzel bir film ile başladığım için de ayrıca mutluyum. Darısı diğer filmlere..
Not: Sen beğendiysen kesin kötüdür diye izlememeyi düşünenler hata yaparlar, kendilerine yazık ederler, bu filmden mahrum olurlar 🙂