Forrest Gump

Evet itiraf ediyorum hala izlemediğim kült filmler var. Gerçi bu film kült olmak için biraz genç ama yine de bu zamana kadar izlememiş olmak bir eksiklik. Başrolde Tom Hanks ve ona yardımcı olan bazı oyuncular var. İsim vermeyeceğim çünkü gerisi hikaye kalır onun yanında. 6 oskarlı bu filmin çok basit bir hikayesi var. IQ’su düşük olan Forrest’in hayatı. Taaa ilk okul çağlarında başlıyor sorunlar. Arkadaşları dalga geçiyor, normal okula kabul edilmiyor, etrafında olup bitenleri kavrayamıyor. Peki hayatta bir şeyleri başarmak için bunlar şart mı? Demek ki değilmiş.

Forrest’in çocukluktan beri çok iyi yaptığı iki şey var. birincisi çok hızlı koşmak ikincisi ise ona söylenilenleri ilk anlamıyla anlayıp yapmak. Bu Forrest’ın elinde olanlar. Bir de insanların elinde olmayıp sahip olmak istedikleri var. Zengin olmak, ünlü olmak, çok iyi bir sporcu olmak, kahraman olmak vs. vs. Bunlar elde etmesi çok zor şeyler gibi duruyor. Bir insanın çok zeki, çok atletik, çok çakal ya da ne bileyim çok şanslı olması gerekiyor ki bunlardan birine sahip olsun.

Peki bizim Forrest bunlardan herhangi birine sahip mi? Evet, hem de hepsine. Hem de sadece ve sadece elinde olan yetenekleriyle sahip oluyor bunlara. Çok hızlı koşması ve sadece kendisine söylenenleri ilk anlamıyla anlayıp o şekilde uyguladığı için.

Bunun yanı sıra bir de gönül işi var filmde. Çocukluk aşkı Jenny ile bir türlü bir araya gelemiyor. Hatta (yazmazsam olmaz) kız anlamıyorsun Forrest dediğinde “zeki olmayabilirim ama sevgi ne demek biliyorum” cevabını yapıştırıyor. Filmin bu bölümleri biraz daha dramatik tabi.

To sum up, çok keyifli bir hikaye oldu benim için. Bir bankta otobüs beklerken yanına oturan farklı kişilere bu hikayeyi anlattı Forrest ben de izledim. Keşke daha önce izleseymişim filmi ama zararın neresinden dönsem kâr.

Son olarak tabi ki, run Forrest run!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir