Undisputed III
Tamamen tür ve puan araştırması sonucu ulaştığım bir film. Afiş de afilliydi, izleyelim dedik biz de. Oyuncuların hiçbirini tanımıyorum.Bir tanesi Abramovic e benziyor o kadar. Zaten çok da oyunculuk aranacak bir film değil.
Tarihte ilk kez uluslararası bir dövüş düzenleniyor. Bu dövüşün ilk olmasının sebebi hapishaneler arası olması. Kazanan serbest kalacak. Cumhurbaşkanı affı gibi bişe. Tabi her dövüşçünün bir Ahmet Öner’ i var. Dövüşler tvden yayınlanıyor falan. Sanki olimpiyat mücadelesi gibi baya herkes izliyor bu turnuvayı.
Dövüşlere kadar sonu belli olan, yarısında kesin böyle dedirten bir film. Biz de dedik. Ama avcumuzu yaladık. Öyle aman aman da bir sonu yok ama sizi yanıltmaya yetiyor. Filmin bence en güzel yanı dövüş sahneleri çok gerçekçi. Yani az kazsanız siz de yaparsınız. Öyle tipik amerikan filmleri gibi havada 8 takla atıp, suda yürümüyorlar. Vakit kaybı değildi, hatta baya eğlendim bile diyebilirim.
Filmin en bomba sözü de “good knee, bad knee, no knee” ile başlayan diyalog. Hala dilimizde bu replik.
harika bir filmdi gerçekten çok sevdim 🙂