Amistad
Bu aralar takip ettiğim dizilerin birikmesinden mütevellit o alana yoğunlaştım. Haliyle kitap ve film sektörü bundan olumsuz yönde etkilendi. Sezonları birer birer bitirince inşallah film sektörüne gereken değeri vermeye devam edeceğim. Bu film de ne zamandır izleme listemdeydi ama gerek uzun olması gerekse daha cazip tekliflerin ortaya çıkmasından ötürü izleyememiştim. Gecikmeli de olsa filmi geçen hafta izledim. Bu kadar beklediğine değdi mi derseniz açıkçası değmedi. Ancak yaşanılan olaylar gerçek olduğu için saygıda kusur etmemek lazım.
Başrolde tanımakta zorlandığım Matthew McConaughey, hiç tanımadığım Djimon Hounsou ve sırf zencilere yapılan bir zulüm konu alındığı için oynadığını düşündüğüm Morgan Freeman oynuyor. Tamam Morgan amcamız da çok zulüm görmüştür ama her filmde de oynaması gerçekten sıkıcı bir hal alıyor bence. Gerçi bu film 1997 yapımı bu yüzden her film demek yanlış belki ilk filmlerinden ama ne demek istediğimi anlattım sanırım. Filmde hiçbir önemli söylemi yok, öyle can alıcı bir rolü yok dediğim gibi sırf zenci kardeşlerimize yapılan ırkçılık konu olduğu için davet etmişler sanırım kendisini.
Konuya gelecek olursak, bir grup siyahi arkadaş var bir gemide yakalanıyorlar. Kimse nereden geldiler nereye gidiyorlar konusunda doğruyu söylemiyor. İspanya’sından Amerika’sına gemicisinden tüccarına herkes hak talep ediyor bunların üzerinde.
Konu da bu arkadaşların özgürlük mücadeleleri zaten. Ama bu sefer yalnız değiller yanlarında cevval bir avukat var.
Çok sıkıldım diyemem ama bazı yerler gereksiz uzatılmış bence. Bu yüzden sanırım ikiye böldüm filmi bir kere de bitiremedim.
Son olarak eski ABD başkanı olarak boy gösteren Anthony Hopkins‘e selamlar..