Fahrenheit 451
Ray Bradbury tarafından kaleme alınmış bir distopya. Herşeyin günlük güneşlik olmadığı durumlar var yani. Konu oldukça ilgi çekici. Kitap okumanın, kitap yazmanın, bulundurmanın yasak olduğu bir dünya. Bu düzeni sağlamak için en önemli görev ise itfaiyecilere düşüyor. Sandığımızın aksine itfaiyecilerin hortumundan su değil ateş çıkıyor. Yazılı ne varsa yakmak için. Konu gerçekten güzel ama kitap bittikten sonra daha iyi olabilirdi demedim değil. Kitap üç bölümden oluşuyor: Görevini sorgulamadan yerine getiren bir itfaiye görevlisi, bu görevlinin yasak işlemi gerçekleştirmesi ve kurtuluşu araması.
Konu sıra dışı olsa da işleniş sıradan. Bir koyunluk söz konusu. Yak diyorlar o da kitapları yakıyor. Sonra ya yakıyoz da ne var bunda deyip merak ediyor eleman ve bir kitabı yakmıyor. Bunun anlaşılmasıyla beraber de kaçış süreci başlıyor.
Diğer distopya örneklerine göre kalitesi biraz düşük kalmış ama konusunun orjinalliğinden ötürü okunması gerekiyor diye düşünüyorum. En azından gerçek olma ihtimalini düşünmek için okunmalı. Gerçi kitap okumak yasak olsa en az etkilenen ülkelerden biri oluruz heralde.