The Skin I Live In
Öncelikle hayatımın en garip filmlerinden biri olduğunu söyleyeyim. Filmde hepimizin Desperado dan bildiği Antonio Banderas başrolde. Antonio dünyanın önde gelen estetik uzmanlarından. Yüz nakli olaylarına girmiş birisi.
İş hayatındaki başarı malesef ailesiyle olan ilişkisine yansımamış. İntahar eden bir eş, zihinsel sorunları olan bir kız. Filmi de kızının yaşadığı bir olay üzerinden devam ettiriyorlar. Kızı insan içine karışsın belki iyileşir önerisiyle bi partiye götürüyor. Orda gençlerle tanışıyor. Derken hepinizin tahmin edeceği gibi temiz bir hava almak için dışarı çıkıyorlar. Kızın yanındaki eleman biraz atak davranıyor ama kız da hayır demiyor hiç bişeye. Derken bi anda bağırmaya başlıyor kız, eleman da korkup kaçıyor.
Kızını bir ağacın altında ağlayarak bulan Antonio çok sinirleniyor ve kızına bunu yapanı bulup intikamını alıyor. Nasıl mı ? Elemanın erkek özelliklerini, kadın özellikleriyle değiştirerek. İlk ameliyatta sadece cinsel bölgede değişiklik yapıyor. Ama ilerledikçe bütün vücut ve hormonlara müdahelede geliyor. Zaten Antonio tıp dünyasının onaylamadığı bir ton işi kendi evinde deniyor, bu eleman da onun için denek olmuş oluyor.
Buraya kadar bir sorun yoktu filmde benim için. Taki elemana yüz ameliyatı yapıp; elemanın yüzü intahar eden eşinin yüzüne benzetene kadar. Neden böyle bir hareket yaptı anlamış değilim. En başta amaç kızının intikamını almaktı ama yüz ameliyatından sonra resmen elemana aşık oldu.
Gerisini anlatamayacağım. İzleyenler izlemeyenlere bi şekilde aktarsın artık.