The Farewell
Gerçek bir yalandan esinlenilerek çekilmiş bir film. Filmlerin “gerçek bir hikaye” olarak başlamasına alışığız ama “gerçek bir yalan” diye başlayan filmi ilk defa izledim. Film uzak doğu yapımı. Maalesef ne yönetmeni ne de oyuncuları tanımıyorum.
Gelelim yalanımıza. Ailenin en yaşlılarından bir teyzemize 3 ay yaşar teşhisi konuluyor. Tabi bütün aile çok üzgün. Yıllardır birbirini görmeyen aile üyeleri bari son zamanlarında yanında olalım diye teyzemizin yanına gidiyor. Kimi Japonya’dan kimi Amerika’dan teyzenin yanına Çin’e gidiyorlar.
Tabi teyzeye hasta olduğunu söylemiyorlar. Torunlardan bir tanesinin düğünü var herkes ona geldi diyorlar. Durumun açıklanmasını isteyen bir kişi var. Ama bu doğru değil ama bu etik değil diye ortalıkta dolanıyor. 3 ay sonra ölecek birisine bunu söylememiz lazım diyor. Ailenin geri kalanı ise bu fikre karşı çıkıyor.
Bütün günler keyifli bir şekilde geçiriliyor. Her şey teyzemizin mutlu bir şekilde son günlerini yaşaması. Düğün sürecinde teyze oldukça aktif rol alıyor. Kalbini kırmamak için kimse karşı çıkmıyor.
Teyzemin ha hastalancak, ha hastaneye kaldırılacak diye beklerken film bitiyor. Filmin sonunda da 3 ay ömür biçilen teyzenin yıllarsa yaşamaya devam ettiğini öğreniyoruz.
Her zaman etik mi davranmak gerekir, her doğru söylenmeli mi soruları aklınızda canlanıyor tabi.
Film tam anlamıyla sizi üzmeyen filmler kategorisinde. Ne izlediğiniz için üzülüyorsunuz ne de bir şaheser izlemiş oluyorsunuz..