Demir Ökçe
Jack London tarafından yazılan kitap ilk olarak 1907 yılında basılmış. Yazılalı 100 seneden fazla olsa da hala günümüzle büyük ölçüde uyuşuyor kitabın yazdıkları. Toplum ayrışmış durumda. Takımlar ise şu şekilde diyebiliriz; otorite, sırtını otoriteye dayayanlar, orta direk ve işçi sınıfı. Tabi bu sınıflar hem kişiler hem de kurumlar için geçerli. Sınıflar arasında bir uçurum var. Tabi bu uçurumu ortadan kaldırıp eşitliği sağlamak isteyen kişiler mevcut. Bu denli köklü bir değişiklik için de kan dökülmesi çok sıradan bir olay.
Kitabın ana konusu devrim hazırlığı diyebiliriz. Bu gidişe bir dur demek isteyenler hazırlıklara başlıyorlar. Ekipler kuruluyor, çalışmalar yapılıyor. Hatta girişimler oluyor. Bu girişimler başarısız olsa da hedeften vazgeçilmiyor ve çalışmalar yeniden alevlendiriliyor.
Bu süreçte çok fazla kayıplar oluyor, hapise düşenler, işkence görenler, maddi manevi yıkılanlar.
Otoritenin imkanları çok yüzden bu yüzden yeri geliyor para ile yeri geliyor şiddet ile takımına transferler yapıyor. Diğer taraf ise ne olursa olsun sevdasından vazgeçmiyor.
Kitapta çok güzel anektotlar var. Yapılan bir işte en fazla emek çekenlerin nasıl en az kazanç elde ettiği örneklerle anlatılıyor. Hatta bu anlatım bir masa dolusu para babasının önünde yapılıyor. Hepsi bu anlatımı yapan genci haksız çıkarmaya çalışsa da başarısız oluyor.
Karşısına çıkan herkesi bir bir susturup, fikirleri ile etkileyen bu gencin artık bir tehlike olduğu anlaşılyor ve işler kızışıyor.
Hem akıcı, hem öğretici hem merak uyandırıcı bir kitap. Dediğim gibi aradan yüz yıldan fazla geçse de güncelliğini koruyor.
Okumanızı tavsiye ederim..