The Office
Ramazan ayı bazı konularda durgun geçti ama bu durgunluk dizi izleme olarak patlak verdi. 3-5 diziyi aynı anda izlemektense bir diziyi bitirme taraftarıyım. Bu yüzden 187 bölümlük bu diziye kapandım mübarek günlerde. Tabi bitirebilmem için bayramdan sonra da bi kaç gün çalışmam gerekti. Bi yandan eve gelenlere çikolata kolonya tutarken diğer yandan bir an önce gitseler de yarım kalan bölümü bitirsem diye düşünür olmuştum. Diziyi bitirdiğim anda da ödevini due date den önce sisteme yüklemiş öğrenciler gibi şendim. Diziden ve karakterlerden bahsedecek olursak;
Öncelikle şunu söyleyeyim bu dizi diğerlerinden biraz farklı. Çünkü dizide bir belgesel çekiliyor, biz de bu çekimleri izliyoruz. Kamera açıları, oyuncuların kameraya bakması sizi rahatsız edebilir. Zaten bu dizi için arada kalan kimse görmedim. Ya beğendim diyenler var ya da beğenmedim diyenler. Ben beğenenler tarafındayım. Karakterlere geçmeden bi tavsiye vereyim. Dizinin güldüren tarafı söylenenler değil. Söylenenler de güldürüyor ama daha çok ifadelere bakın. Yeri geliyor yapılan bir mimik kahkaha atmanızı sağlıyor.
Karakterlere geçecek olursak;
Dwight Schrute: Rainn Wilson‘ın canlandırdığı karakter dizinin en temel elemanı. Tam bir iş kolik. Aynı zamanda değişik hobileri var. Kendi dili var, kendi içeceği var, kendi sporu var vs. Ne kadar değişik bir tip olduğunu anlamışsınızdır. 9 sezon boyunca sadece bu saydığım değil daha bir sürü konuda garipliklerini izleyeceksiniz bu arkadaşın.
Jim Halpert: Her dizide bi esas oğlan olur. Bu dizide böyle bişe yok ama olsa en uygunu John Krasinski‘nin canlandırdığı bu karakter olur. Bu arkadaşın en büyük özelliği ise Pam’e aşık olmak dışındaki zamanlarda Dwight ile uğraşması. Yeri geliyor Dwight’ı CIA mülakatına gönderiyor yeri geliyor Salı gününü Cuma diye inandırıp ertesi gün işe gelmemesini sağlıyor.
Pam Beesly: Resepsiyonda telefonlara bakarak başladığı kariyerinde hızlı yükseliş sergileyen arkadaşı Jenna Fischer canlandırıyor. O da tam bir aşık, zaman zaman Dwight’a yapılan şakalarda Jim’e destek veriyor. Bunun dışında pek bi olayı yok
Micheal Scoot: Kendi sözleri ile ifade edecek olursak “World Best Boss”. Belgeselin çekildiği şubenin yöneticisi. Bu karakteri de Steve Carell canlandırıyor. 7 sezon boyunca dizinin yapımcılığını da üstleniyor kendisi. Böyle bir yöneticiniz olsun ister misiniz sorusuna zaman zaman ah keşke diyorsunuz zaman zaman da Allah korusun diyorsunuz. Tam anlamıyla eğlenceye dayalı bir yönetim sergiliyor. Sebepler fasülyeden olsa da sürekli bi parti verme eğilimi, imzalayacak evrak varsa hızlı bir şekilde hastalanma. Kesinlikle dünyanın en iyi patronu!
Dizideki karakterler tabi ki bu kadar değil. Hepsi şahsına münhasır kişiler var. Sürekli istenmeden de olsa ırkçılığa maruz kalan Stanley, matematik ile arası hiç iyi olmayan muhasebeci Kevin, kedileri insanlara tercih eden Angela, gay olduğunu gururla söyleyen Oskar, sinir yönetiminde sorunları olan Andy, ofiste elişi yapan Phyllis, 9 sezon boyunca bilgisayarında fal açık olan alkolik Meredith, yanlışlıkla işe alınan Creed, sadece konuşan Kelly, sürekli Kelly’yi kandıran ve duygularıyla oynayan Ryan, depo sorumlusu Darryl ve kimsenin farketmediği Toby.
Bu kadar çeşit insan bir araya gelince gülecek eğlendirecek çok fazla malzeme çıkıyor. Kimilerinin dediği gibi bittiği için gözyaşları içerisinde değilim ama hafif bi boşluk oluşmadı da değil.
Dediğim gibi hareketlere, jest ve mimiklere dikkat ederek izleyiniz.
[…] izlemeyin. Sonra çok üzülüyorsunuz bitti diye. Daha önce karakterleri tanıttıığm bir yazı yazmıştım. O yüden detaylara girmeyeceğim […]