Yolların Başlangıcı
Amin Maalouf’un 7. kitabı sanırım okuduğum. Bu zamana kadar roman ve denemelerini okumuştum. Bu kitabın da ne hakkında olduğuna bakmadan okumaya başladım. Ne de olsa dayının kredisi yüksek. Yazdıkları yazacaklarının teminatıdır dedim ve bir şevkle giriştim kitaba. Sayfalar ilerledikçe kitapta anlatılanların gerçek olduğunu hatta yazarın hikayesi olduğunu anlıyoruz.
Yazarımız büyük büyük dedesi zamanından kalan bir sandık dolusu mektup, resim, yazı vb. doküman ile aliesini tanımaya çalışıyor. Büyük amcaların birbirlerini gönderdiği mektuplar, dedelerin göç etmesi vs. Açıkçası kitapı okudukça keşke başlamasaydım der hale geldim. Çünkü diğer kitapların aksine hiç merak uyandırmayan sadece olan olayları anlatan ve yazarın tahminlerini okuyorsunuz. Kimilerine göre nesiller arası bir hikaye olduğu için başyapıt statüsüne konulmuş bu kitap ama bence yazara ilk uyarıyı verme sebebim.
Hayır arkadaş banane senin dedenden, büyük amcandan. Vay efendim biri göç etmiş öbürü din değiştirmiş. Bi tanesi çok asiymiş de öbürü biraz daha mazlummuş. Madem öyle okumasaydın diyebilirsiniz ama kitabın gerçekten kötü olduğunu anlamak için bitirmek zorundaydım. Zaten çok tarzım da değil başladığım bir şeyi bitirmemek.
Açıkçası tamamen ticari bir amaç olarak görüyorum bu kitabı. Tabi ki bütün kitaplar ticari kaygılar taşıyor ama bu kitabın bana kattığı en ufak birşey yok diyebilirim. Kendi dedelerimi amcalarımı düşündüm, çok daha heyecan verici olaylar geçmiş başlarından. Mesela bir dedem 3 kere evlenmiş. Nasıl, gayet merak uyanduruyor değil mi acaba neden diye?
Neyse yazara ilk ültimatomumu veriyorum ve araya başka kitap alıyorum. Daha önceki kitapların hatrına okumaya devam edeceğim tabi ama bi arayı haketti malesef.