Tag Archives: amin maalouf

Işık Bahçeleri

Son okuduğum Amin Maalouf kitabı bi denemeydi hiç beğenmemiştim. Ama bu yazarın kredisi yüksek o yüzden ısrarla okumaya devam ediyorum. Zaten deneme okumadığım müddetçe sorun da olmayacak gibi. Yine bir roman ve yine güzel sade bir anlatım. Ben kitabı 2 haftadan fazla sürede bitirmiş olsam da bu kitabın akıcı olmadığı anlamına gelmiyor. Kitap gayet akıcı sadece ben önceliği bir türlü izlemekten okumaya kaydıramıyorum o kadar.

Çivisi Çıkmış Dünya: Uygarlıklarımız Tükendiğinde

Bu kitaba başlayalı 3 aydan fazla oldu sanırım. Neden bu kadar geç bitti ben de anlamadım. Amin Maalouf’un yazdığı romanlar gayet akıcı kısa sürede okuyorum ve keyif alıyorum. Ancak aynı keyfi denemelerinde alamadım bir türlü. Belki de bahsettiklerinin çok hayalperest olmasından. Mesela bu kitapta dünya üzerindeki savaşlardan gereksiz çatışmalardan bahsetmiş. Sonra da keşke bunlar olmasa kardeş kardeş yaşayalım demiş. Bu tabi ki herkesin temennisi ama bunu söylemek için bence kitap yazmaya gerek yok. Bi de canımı sıkan şu yazar geçmişinden dolayı (Lübnan doğumlu, yıllarca avrupada yaşamış) hem doğuyu hem batıyı çok iyi bildiğini düşünüyor. Roman yazarken bildikleri kendisine inanılmaz bir avantaj sağlıyor olabilir ama gerçekleri yazarken bildikleri denizde damla gibime geliyor.

Çok uzun sürede bitirdiğim için hiç zevk almadım diyebilirim. Daha önce okuduğum denemesini de çok beğenmemiştim.

40 yıllık yazarmışım gibi eleştirdim ama sonuçta müşteri benim ve her zaman haklıyım 🙂

Tanios Kayası

Malesef dizi sektörüne yönelmem ile kitap sektöründen biraz uzaklaştım. Nerde 2 günde 1 kitap bitiren Ömer, nerde kitap bakmak için gittiği olgunlarda pardon d&r da 3 tane kitap okuyup gelen ben. Neyse, özeleştirimi bi ara devam ettiririm kendi kendime. Amin Maalouf okumayalı baya olmuştu. Önceki kitaplar oldukça başarılı olduğu için bu kitaba da gönül rahatlığı ile başladım. Kitap çok uzun değil o yüzden ben de çok uzun yazmayacağım. Tabi az sayfa olması az şey anlattığı anlamına gelmiyor. Aksine laf kalabalığı olmadığı için kitap çok sade bir anlatım sunuyor.

Yolların Başlangıcı

Amin Maalouf’un 7. kitabı sanırım okuduğum. Bu zamana kadar roman ve denemelerini okumuştum. Bu kitabın da ne hakkında olduğuna bakmadan okumaya başladım. Ne de olsa dayının kredisi yüksek. Yazdıkları yazacaklarının teminatıdır dedim ve bir şevkle giriştim kitaba. Sayfalar ilerledikçe kitapta anlatılanların gerçek olduğunu hatta yazarın hikayesi olduğunu anlıyoruz.

Doğudan Uzakta

Amin Maalouf kitapları ilk okumaya başladığımda hakkında hep iyi eleştirler okumuştum. Özellikle Semerkant ve Afrikalı Leo kitapları için her yerde en iyi kitapları olduklarını okudum. İki kitabı da okudum. Açıkçası bu kitap kadar keyif alamadım. Hatta şöyle söyliyeyim daha önce okuduğum kitaplarının hiçbirini bu kadar beğenmedim. Sebebinin ise şu olduğunu düşünüyorum. Diğer kitapları çok uzun sürede bitirdim. Bu kitabı ise 10 günde bitirdim.  Kitaplar aslında akıcıymış belki de ama araya 3-5 gün girince ne kadar akıcı olursa olsun kopuyosunuz demek ki.

Afrikalı Leo

Amin Maalouf’un 4. kitabı sanırım okuduğum. Diğerlerinden farklı olarak bunu daha uzun sürede okudum. Sanırım bu yüzden kitabın başıyla ilgili çok fazla bi şey hatırlamıyorum. Acaba olaylar neydi diye şöyle bir araştırdığımda da diğer okuyanların da özellikle bir yere değinmediğini gördüm. Kitabın bir sonu da yok, yani bir polisiye değil sonuçta. O yüzden olayın bir yere bağlanması, bir problemin çözülmesi gibi bir durum söz konusu değil.