The Descendants
2011 yapımı 5 dalda oskar adayı bir film. Hikaye çok basit. Deli gibi zengin olan George Clooney mevcut. Çok zengin ama müsrif değil. Halen esas işi olan avukatlığı yapıyor. Ailesinin de mütevazi bir şekilde yaşamasını sağlıyor.
Eşine bu yüzden tekne almadığı için eşi başka arkadaşlarının teknesini kullanıyor. Bir gün kaza yapıyor ve bitkisel hayata giriyor. Ailenin bütün sorunluluğu da bizim George a kalıyor tabi. İki tane kızı var.
Çok uzatmayalım, eşi hastanedeyken kendisini aldattığını öğreniyor. Film boyu da bu adama ulaşmaya çalışıyor. Ulaştığında ise hepimizin aklına ilk gelen ağız burun dalmak yerine, söyleyecek son sözlerin varsa gel hastaneye söyle diyor.
Filme altın küre kazandıran, 5 dalda oskara aday gösteren gerekçe belki bu. Kimileri bunu modernlik olarak adlandırsa da ben gram etkilenmedim bu tutumdan. Zaten filmin bi bölümünde eşinin kendisini aldattığı adamın karısını öpüyor George ama o kadar. Tabi film uzmanlarının buna da entel bir yorumu olabilir.
Allah tan yolculuk halindeydim de çok fazla bir kaybım olmadı. İyi ki zahmet edip oluşturduğum film gecelerimi ziyan etmemişim.