Category Archives: Okudum

Şanzelize Düğün Salonu

Öncelikle yeni yılda 10 günde bir kitap bitirme gayem olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Yıl sonu hedefim ise 30. Arada illaki bazı dönemler olacak ve ben bir satır bile okuyamayacağım. Bu yüzden kendime 5 kitaplık bir buffer verdim. Yılın ilk kitabı Tarık Tufan’dan. Önceden televizyonda çok sık görüyorduk kendisini ama bu aralar çok görünmüyor. Söyledikleri yazdıkları önemli şeyler aslında çok daha fazla görünmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdi gelelim kitabına..

Franny ve Zooey

Niye böyle oluyor anlamadım. Bir önceki kitabı da çok beğenmemiştim. İnsiyatif alıp kendim kitap seçmeye kalkınca böyle oluyor sanırım. Halbuki kendimi üstadın tavsiyelerine bıraksam böyle sorunlar yaşamazdım. Kendisinden siz birlerin önünde af diliyorum. Sonraki kitabı kendim seçmeyeceğim. Bu kitap için de yine efsane diyenler, baş ucu diyenler var. Zaten yazarı da J. D. Salinger gayet bilindik ve ödüllü bir dayı. İçerik benim için inanılmaz muhteşem olsaydı da bu kitabı eleştirirdim. Kitap 130 sayfa ve bölüm mantığı yok. Bir seferde bitirmek gerekiyor. Bunu da yapmak kolay değil o yüzden arada bi yerde okumayı bırakmanız gerekiyor. Böyle olunca da bi kopukluk oluyor haliyle

Şampiyonların Kahvaltısı

Kitaba nereden ulaştım tam hatırlamıyorum. Sanırım bi yerlerde puanı yüksekti ve ben de aldım. Yazarı Kurt Vonnegut. Daha önce bir kitabını okumamıştım. Ama bundan başka bir kitabını daha aldım. Böyle de bir tarzım var biliyorsunuz. Bir yazarı beğenirsem bütün kitaplarını okuma gibi bir hayalim var. Gerçekleştirmek henüz nasip olmadı tabi. Neyse kitaba dönelim diyeceğim ama hiç dönesim gelmiyor. Daha önce okuyup da anlamadığım çok şey olmuştur. Ders için bişe okumuşumdur anlamamışımdır, bir haber okumuşumdur anlamamışımdır ama bir kitap okuyup da anlamadığım sanırım ilk defa oluyor.

Şeker Portakalı

Resmen iki haftadır film izlemeden üç kitap bitirdim. Tabi bunun anlamlı olması için normalde haftada 2-3 film izleyip ayda bir kitap bitirdiğimi belirtmem gerekir sanırım. İstatistikleri verdikten sonra kitabımıza dönelim. Kitabın adını defalarca kez duymuştum. José Mauro de Vasconcelos tarafından yazılmış kitap. Kendi çocukluğundan esinlenerek yazmış. Açıkçası esinlenmenin yanı sıra çoğu olaya benzer şeyleri kendi çocukluğunda da yaşadığı aşikar. Yoksa bu kadar okuyana geçen bir kitap ortaya çıkamaz.

Açlık

Öncelikle adam okuyor demek istiyorum. Daha önce art arda iki kitap yazısı yazdım mı bilmiyorum. Günde sekiz bölüm dizi izleyen ben şimdi haftada bir kitap bitirir hale geldim. Tabi bunda kitap tavsiyeleri ile bana destek olan kütüphane kaynağımın da katkısı büyük. Şu ana kadar verdiği kitapların tamamı başarılı çıktı diyebilirim. Ama buradan da söylüyorum, bir hatada sorgulamaya başlarım 🙂

Devlet ve İşadamları

Yüksek Lisans kapsamında mecburi olarak Kamu Yönetimi dersi alıyorum. Derste bizlerden beklenen onca şey yokmuş gibi bir de kitap özeti çıkarmamız gerekiyor. Hoca bir liste verdi yaklaşık 50 kitaplık. Sınıf ise 35-40 kişilik. Ben tabi aldım listeyi google etmeye başladım. Amacım en az sayfalı kitabı bulmak. Derken millet patır patır bana bunu yaz demeye başladı. O ara 800 sayfalık kitapların bile olduğunu gördüğüm için heyecandan bu kitabı seçtim. Kitap 380 sayfa, aslında kalın sayılabilir ama ya 800 sayfalık kitap kalırsa korkusu ile hemen bu kitabı seçtim. Kitabın yazarı Ayşe Buğra, Boğaziçi Üniversitesi’nde hoca kendisi.