Category Archives: Okudum

Puslu Kıtalar Atlası

Bundan sonra kitap okuduğumda ertesi gün yazacağım. Sonra unutuyorum. Sonuçta 3 günde 1 kitap bitiren adamım, hangi birisini hatırlayayım. Bu kitap da maalesef aklımda çok yer etmeyen kitaplardan oldu. Okuyalı baya zaman geçti ama masal mı okudum, hikaye mi aksiyon mu yoksa hepsini içeren bir şey mi hatırlamıyorum. Kitabın yazarı ise İhsan Oktay Anar.

Beyaz Zenciler

Kitap ilk defa 1986 yılında yayılanmış ve yazarı Ingvar Ambjørnsen. Bir ara sardığım yer altı kitapları serisinden. Kitabın ismi aslında bir çok şeyi anlatıyor. Evet karakterlerimiz oldukça beyaz ve evet oldukça sefil bir hayat söz konusu. Ama bu sefilliği sadece maddi anlamda düşünmeyin. Her anlamda bu durum geçerli. Tabi Norveç’li birisinin yokluktan sefaletten bahsetmesi kolay kabul edilebilecek bir şey değil ama kitaptır kurgudur deyip okuyoruz.

Beni Asla Bırakma

Bazen bi film izleyip “bu ne ya” tepkisi verebiliyoruz. Hani başı ayrı sonu ayrı bir yere bağlanmamış filmlerden bahsediyorum. Bunu defalarca yaşamışımdır. Bunun kitap versiyonunu o kadar çok yaşamadım açıkçası. Kitap okuma alışkanlığı zaten kolay bir şey değil, bir de bu durumu sık yaşarsam edebiyat dünyasına ara verebilirim Allah korusun. Evet sanırım kitaba gömeceğimi daha fazla ifade etmeme gerek yok. Kitabın yazarı Kazuo Ishiguro. Kendisi yetkili bir abiymiş. Öyle sıradan bir yazar değilmiş yani. İlk defa bu kitapla tanıdım kendisini. Ben anlamamış da olabilirim kitabı ama kusura bakmasın beğenmedim.

Aylak Adam

Yusuf Atılgan tarafından yazılan kitabın adını duymayan yoktur herhalde. Ben de yıllardır kitabı sağda solda görüp duysam da okumak 2020 yılına nasip oldu. Öncelikle şunu belirteyim, kitabı bitirdikten sonra insanlar acaba sevmiş mi sevmemiş mi diye biraz yorum okuyayım dedim. Yorumların büyük çoğunluğu “okurken kendimi gördüm, resmen beni yazmış, kitabı okurken her sayfada empati yaptım” vb. şeklinde. Bu yorumları yazanların en az %90’ı 9-6 işe gitmiyorsa ben de neyim. E bunda ne var diyecek olursanız, Aylak Adam’ı tanısanız hak verirsiniz.

Amok Koşucusu

Stefan Zweig tarafından yazılan hikaye 1922 yılında basılmış. Bu kitap 60 sayfa yani bir kere de okunabilecek bir kitap. Kitaba başlarken bu bilgi vardı elimde. Ancak kitabı epub olarak okudum. Sayfa sayısı 140 civarı bir şeydi. Öncelikle sayfalamada bir sorun olduğunu düşündüm, sonra basım farkıdır belki kısaltılmıştır diye düşündüm. Okuyanların yorumlarına bakıyorum, doktor diyorlar gemi diyorlar. Benim okuduğum kitapta öyle bir şey geçmiyor. Henüz oralara gelmedim diye düşündüm. Geç de olsa jeton düştü. Okuduğum bölümün adını “Amok Koşucusu” olarak gördüğümde anladım ki epub versiyonunda Zweig’in farklı kısa hikayeleri de mevcut.

Pigme

Yine Chuck Palahniuk tarafından yazılan bir kitabı bitirdim. Bu kitap da oldukça özgün. Bu yüzden çok sevebilirsiniz veya bu ne la deyip kenara atabilirsiniz. Kitap özellikle Amerika’daki yaşam tarzını eleştiriyor. Tabi normal bir şekilde değil.Kitabın özgünlüğü de bu yaşam tarzını araştırmak için bazı ajanların oradaki ailelerin yanına yerleştirilmesi ile başlıyor.