Van Gezisi

Bu aralar gezmeye sardığımız için film izlemeye vaktimiz olmuyor. Bu yüzden kısaca gezilerden bahsedeceğim. Öncelikle neden Van? Açıkçası çok özel bir sebebi yok. Anadolu Jet her sene kış kampanyası yapıyor ve gidiş geliş toplamda 80tl’ye geliyor. Biz de sıradan bilet aldık. Vakti geldikçe de geziyoruz. Geçen sene de vardı bu kampanya bu sene de oldu seneye de olur inşallah. Çünkü bilet alamadığımız bir kaç il kaldı. Van’a giderken en büyük beklenti yıllardır duyduğumuz ama hiç yemediğimiz kahvaltı oldu. Sadece Van’da değil bir çok ilde Van kahvaltısı var ve insanlar koşarak gidiyor. Biz de uçaktan iner inmez kahvaltıya geçtik. Bu arada Hava alanından merkeze gitmek için hiç taksiye falan binmenize gerek yok. 351 numaralı otobüs sizi 15 dakikada ve 3 tl karşığında merkeze götürüyor.

The Florida Project

Bana vakit kaybını anlat deseler karşılarına bu filmi çıkartırım. Bu kadar net söylüyorum. Hayatımda izlediğim en sıkıcı, en kötü filmler listesine çok hızlı giriş yaptı. Tabi ayılıp bayılanlar filmi mükemmel olarak niteleyenler mevcut. Hiç kusura bakmasınlar gerçekten leş ötesi bir film. Annesi ile sosyal konutlarda yaşayan bir kızın hikayesini izliyoruz. Fakirler ama mutlular. Bir şekilde kirayı ödeyip hayatlarını yaşıyorlar. Çocuk burda çok mutlu çünkü arkadaşları ile ne isterse onu yapıyor. Mutlu olmak için çok şeye gerek yok demek için 2 saat harcamışlar filmde öyle söyleyeyim.

The Office

Bu diziyi ikinci defa bitirdim. Eminim en az bir kere daha bitireceğim. En azından ilk 7 sezonunu. Ortamlarda en iyi komedi dizisi diye konuşulduğunda bu dizinin adı geçmez. Herkes ya friends der ya big bang ya da how ı met your mother. Bu 3 diziyi de izlemiş biri olarak söylüyorum üçünü toplayın the office’nin yarısı etmez. The Office diğerlerinden çok farklı bir dizi. Gülmeniz gereken yeri size gülme efekti ile belirtmez ve illaki bir şaka yapılmasını ya da komik bir söz söylenmesini beklemezsiniz bu dizide gülmek için.

Wonder

Doğuştan gen bozukluğuna sahip bir çocuğun evden çıkıp dış dünya ile tanışmasını konu alan bir film. Bu bozukluktan dolayı onlarca ameliyat geçirmiş çocuk. Eğitimine evde devam etmiş. Ama annesi artık normal bir okulda eğitim görmesi gerektiğine inanıyor. Sevgi dolu anneyi Julia Roberts, arkadaş gibi davranan babayı da Owen Wilson oynamış. Esas başrol olan çocuğu ise Jacob Tremblay canlandırmış.

Müslüm Kebap

Ankara’da kaliteli kebap yiyebileceğiniz çok yer yok maalesef. Bulduğunuzda da her gün gitmek istiyorsunuz bu yüzden. Her gün olmasa da burayı keşfettikten sonra bir süre müdavimi olduk. Özellikle küşlemesi inanılmaz lezzetli. Çok fazla çeşit yok ama olanların hepsi Ankara’da yiyebileceğiniz çoğu yerden kaliteli. Şu an için Çukurambar ve Ümitköy olmak üzere iki yerleri var. Her ikisinde de bütün çeşiltleri yedim. Her ikisi de inanılmaz başarılı. Bir sıralama yapmam gerekirse Küşleme > Adana > Haşhaşlı diyebilirim. Fiyat konusuna gelince ortalamanın üzerinde tabi. Ama yediğiniz etin kalitesine kesinlikle değiyor.

Son Tango

2017 yılının son tiyatrosuna gitmiş olduk bu oyunla. Keşke kapanış daha güzel olsaydı ama maalesef çok kötü bitti. Uzun uzun da yazmak istemiyorum bu yüzden. Arjantin’deki siyasi olayları tango eşliğinde anlatmaya çalışan bir oyun. İşte insanların sınıflara ayrılması, kimilerinin ağa paşa, kimilerinin de sefil olduğunu anlatan bir oyun. Hiç beğenmedim açıkçası. Ne hikaye güzeldi ne de oyunculuk. O akşamın en güzel yanı oyundan çıktıktan sonra önümüzde giden bir teyzenin yanındakiyle konuşurken “ama Arjantin hep böyle” demesi oldu..