Elle
Filme nasıl ulaştım hatırlamıyorum ama hem yönetmen hem de başroldeki abla oldukça beğenilen isimlermiş. Yöneten Paul Verhoeven, başrolde ise Isabelle Huppert bulunuyor. Filmin konusu ise intikam üzerine. Öyle çok karışık polisiyelik bir intikam söz konusu değil ama. Eşi, çocuğu, arkadaşı, işyeri, komşusu yani neredeyse etrafındaki herkesin normal olmadığı bir kadın var. Tabi bütün bu karmaşanın içinde normal olmayan bir hayatı ve ilişkileri mevcut.
The Body
Orjinal adı ile El cuerpo. İspanya sinemasının yükselişte olduğunu ve bu filmin de yükselişe katkıda bulunduğu yazılmış bir çok yerde. Daha önce çok fazla İspanya yapımı film izlediğimi söyleyemeyeceğim ama çok fazla polisiye/gerilim/intikam filmi izledim diyebilirim. Bu tarz filmlerde en önemli olay ters köşe yapabilmek. Ters köşeyi de iki şekilde yapıyorlar genelde. Birincisi filmin başından beri aslında gerçek durum bize gösteriliyor ama biz bir şekilde anlayamıyoruz. İkinci seçenek ise filmin sonuna doğru pat diye daha önce gösterilmeyen bir şeyleri filme dahil edip konuyu bağlamak ve izleyiciyi ters köşe yapmak.
Arrival
Sinemada izlemek için her ne kadar planlar yapsak da bir türlü gitmek nasip olmadı. Vizyondan kalkıp malum ortamlara düşmesi ile pijamalarımızı giyip evde izlemeye karar verdik. Başrollerde Amy Adams ve oyunculuğunu hiç de beğenmediğim Jeremy Renner var. Başrol olmasa da yetkili bir abiyi de Forest Whitaker canlandırmış. Açıkçası film ile beklentim inanılmaz yüksekti. Her yerde filmden bahsediliyordu. Arrival’ı anlamak için kılavuz bile hazırlanmıştı bir kaç sitede. Filmlik nevaleyi hazırlayıp izlemeye başladık.
Fargo
Film versiyonunu izlemiştik ve beğenmiştik. Sanırım izleyenlerin çoğu beğendiği için dizi olayına girmişler. Son yıllarda yeni trend diyebilirim bu duruma. Bazen tutuyor bazen tutmuyor bu olay. Mesela 12 Monkeys de dizi olarak çekildi ama çok da ses getirmedi. Önümüzdeki günlerde de Snatch isimli dizi vizyona girecek. Onu da heyecanla bekliyorum. Dizimize dönecek olursak; filmle çok bir bağı yok aslında. Olayların geçtiği yerler aynı ama olay birebir aynı değil. Filmde bildiğiniz gibi fidye amaçlı eşini kaçırtan bir adam vardı. Burada ise karısını öldüren bir adam var. Bu arada 2 sezon var henüz ve sezonlar arasında olay anlamında bir bağ yok. Ancak bazı kişiler her iki sezonda da var.
The Night Of
Daha önce mini seri izlememiştim hiç. Bu seriye de Golden Globe kazananlar listesine bakarken rastladım. Zaten kısa ne kaybederim ki deyip başladım. İyiki de başlamışım. İlk bölümden itibaren merak uyandıran bir yapıya sahip dizi. Sürekli tahminlerde bulunuyorsunuz olacaklara dair. Konu da buna uygun. Pakistan asıllı bir genç henüz tanıştığı bir kız ile geziyor tozuyor. Aynı günün gecesini de beraber geçiriyorlar. Ama sabah kalktığında ise kızın defalarca kere bıçaklanıp öldürüldüğünü görüyor. Eleman “Nasir” hiç bir şey hatırlamıyor ve koşarak olay yerinden uzaklaşıyor.
Kabil
Sanırım bu yazara ara verme vakti geldi. Daha önce okuduğum kitapların tarzını beğenmiştim ama bu kitap bana çok uymadı açıkçası. Kulun Yaradan ile doğrudan iletişime geçtiği hatta tartıştığı durumlar kaleme alınmış. Bu tarz şeyleri sorgulayanlar için eminim mükemmel bir kitaptır. Ancak ben o kadar entel yaklaşamadım olaya. İnsanlığın başlangıcından itibaren bazı olaylar aktarılmış Kabil’de bu olayların sesi olarak seçilmiş.