Tatar Çölü
Öncelikle tekrar tekrar siz birlerce okuyucularımdan özür diliyorum. Ayda bir yazı yazar hale gelmek gerçekten kabul edilebilir değil. Hele yazabileceğim onlarca şey varken. Ama araya kapatacağım kesinlikle. Bomba gibi içeriklerle yazım hayatımıza devam.. çok gaza geldim. Neyse evet bir ara farklı içerikler ekleyeceğim. Kitabımıza gelecek olursak, Dino Buzzati tarafından yazılan kitap ilk 1940 yılında basılmış. Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap. Hatta tüm zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim.
Kitap Hırsızı
Okuyalı çok uzun zaman oldu ve maalesef çok da bir şey hatırlayamıyorum. İkinci dünya savaşı zamanında geçiyor ve bir yahudi ile evin çocuğu arasındaki arkadaşlığı ele alıyor. Tabi arkadaşlık var, umut var, umutsuzluk var, yaşam var ve tabi ki ölüm var. Kısa ve akıcı bir kitaptı. Anlattıkları belki de çok daha fazlasını hak ediyor ama siz birlerce takipçilerim bu seferlik kusuruma bakmazsınız diye ümit ediyorum.
Babam
Başrollerde Çetin Tekindor, Berker Güven ve Melisa Senolsun’un yer aldığı film. Filmin ismi çok şey anlatıyor zaten. Oyuncular başka olsaydı, en azından baba karakterini başkası canlandırsaydı daha güzel olabilirdi. Sonuçta Babam ve Oğlum filmi var herkesin aklında. Yine Çetin Tekindor ve yine baba rolü olunca kıyas yapıyorsunuz ve benzerlikleri görüyorsunuz sürekli.
Sonbahar
Başladığı gibi biten her sahnesi ayrı durağan olan bir film. Başrolde hapisten yeni çıkmış Yusuf karakterini canlandıran Onur Saylak var. Yanına da Serkan Keskin serpiştirilmiş ama o kadar da çok gözüküyor diyemem. Bu iki okuldan arkadaşlar. Tabi Yusuf hapisten çıkınca en çok bu arkadaşı ile vakit geçiriyor. Tabi bi küllerimden doğayım hayata tutunayım motivasyonu yok. Ama esas nokta da bu zaten. O motivasyonun oluşması için bir ortam da yok. Çünkü hapiste olmasa bile insanlar belli bir döngünün için yaşayıp gidiyorlar.
Babamın Kanatları
Genellikle yan rollerde izlediğimiz (başrolleri illaki vardır ancak ben hiç izlemedim) Menderes Samancılar’ın başrolde olduğu bir film. BluTV üzerinden aylar önce izlemiştik. Üzerinden çokça zaman geçse de konusu ve bir çok sahnesi hala aklımda. Çünkü hem hikaye çok gerçekçi hem de oyunculuklar çok iyi. İnşaat işçilerinin hayatlarını izliyoruz diyebilirim. Tabi bu kadar basit değil. O insanların aileleri ile olan ilişkisi, aile olmaya çalışmaları, çalışma ortamları, yaşam mücadeleleri vb. konular çok güzel bir şekilde aktarılmış.
On Küçük Zenci
Orjinal adı “And Then There Were None” olan Agatha Christie kitabı. Tüm zamanların en çok okunan/beğenilen kitaplarından biriymiş kendisi. Türkiye de dahil bir çok ülkede oyunları sahnelenmiş, filmleri çekilmiş. Tahmin edeceğiniz gibi bir polisiye/gerilim/gizem kitabı. Kitap zaten çok kısa. Bu yüzden kim hangisiydi, onu kim öldürmüştü derken bitiveriyor. Haliyle tahmin yapma şansınız çok olmuyor. Kitap çok akıcı ve her sayfa sürprizlerle dolu.