Rüzgar Gibi Geçti
Sanırım bu zamana kadar okuduğum en uzun kitap. Bir ara kitabı okumayıp filmini mi izlesem dedim ama o da dört saate yakınmış. Öncelikle kitap da film de gelmiş geçmiş “en”ler listelerinde yer alıyor. Yani her okuyan ve izleyen 10 kişiden 11’i beğenmiş. Daha pozitif bir önyargı olamaz başlarken. Beni korkutan iki şey vardı, birincisi kitap çok uzun ikincisi bölüm mantığı yok. İki bölümden oluşuyor 800 sayfalık kitap. Cümleyi bitirip ertesi gün ordan devam etmek çok bana göre değil açıkçası.
Don’t Look Up
Evet, gelelim son zamanların en çok konuşulan filmine. Öncelikle film Netflix’te mevcut. Netflix yapımı olan en iyi filmlerden biri hatta. Zaten kadro da şampiyonlar ligi gibi; Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence, Cate Blanchett ve 82 kere oskara aday olan Meryl Streep. Bu ekibi görüp filmi izlememek başlı başına büyük bir hata olurdu zaten. Hakkında çok fazla kötü yorum yok ama olur da yorumlardan etkilenip filmi izlememe kararı verirseniz kadroya tekrar bakın ve kararınızı gözden geçirin derim.
People Places Things
Böyle filmleri seviyorum. Kısa, yormayan, izleyeni uğraştırmayan.. Ha zannetmeyin ki boş beleş bir film. Aksine gayet de güzel bir içeriği var filmin. Basit ve yalın bir şekilde aktarılması beni ayrıca mutlu etti onu dile getirmek istedim. Çünkü benzer hikayelere sahip başka filmler çok daha uzun, çok daha gözyaşına odaklı olabiliyor.
tick, tick…BOOM!
Bu elemanın oynadığı çoğu filmi beğenmemiştim bugüne kadar.Evet, Andrew Garfield den bahsediyorum. Böyle bi yapmacık geliyordu. Gerçi onlarca filmini de izlemedim tabi ama izlediğim kadarıyla böyleydi. Bu filmde de benzer şeyler hissettim diyebilirim. Açıkçası film gerçek bir hikayeyi anlattığı için bu önyargımı kenara koymuştum ama olmadı yine Andrew.
7 Prisoners
Filmin hem Netflix’te olması hem de puanının kötü olmaması kolay tercih etmemize sebep oldu. Bunlara ek olarak bir yerlerde en iyi film ödülünü de almış olduğunu görünce tamam dedik efsane bir şey. Yani filme çöp diyemem tabi ki ama beklentilerimizin çok altında kaldı diyebilirim. Hatta biraz ileri götürüyorum, 2017 yapımı Daha filminin hemen hemen aynısı diyebilirim.
Bozkırkurdu
Vay be koca Kasım ayını boş geçmişim. İzleme ve okuma performansında ciddi bir düşüklük olmasa da yazma konusunda bazı aksaklıklar oluyor bu aralar. Dönüşüm muhteşem olsun isterdim ama bu kitap ile çok zor. Daha önce de okuyup anlamadığım kitaplar olmuştu ama sanırım bu zirve noktası benim için. Hermann Hesse tarafından yazılmış ve çoğu insan tarafından baş ucu eseri olarak adlandırılıyor. Yani kitabı anlasaydım belki ben de öyle düşünürdüm ama maalesef gram anlamadım. Hatta anlayanların yorumlarını okuyayım belki ordan bir şeyler kaparım dedim, yok yine olmadı. Bu esnada okuduğum bir yorum ile bitireyim yazımı: “İçip, çekip kafayı buluyolar sonra da birbirlerine hikayeler anlatıyorlar”..