Category Archives: Okudum

1984

İlk defa 1949 yılında basılmış bu kitap. O zaman anlattıkları ne derece kıymetliydi bilmiyorum ama içinde bulunduğumuz dönem için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Zaman ve mekan bağımsız kitapta geçenler her ülke, her toprak parçası için geçerli. Kitabın geçtiği dönem 1984 yılı. Gerçek 1984’den farklı olarak herkesin attığı adımı izleyen, söylediği sözleri kaydeden hatta aklından geçeni bile anlayan sistemler var. Sabah uyandığınızda evinizdeki tele ekran size neler yapmanız gerektiğini söylüyor. Eğer yanlış bişey yaparsanız kodunuz ve adınızla beraber fırçayı yiyorsunuz ekrandan. Bu ekranlar hep bilindik yerlerde değil, bazen bir duvara gizlenmiş bazen bir dolaba. İnsanlar aldıkları nefesin, hatta gördükleri rüyanın hesabını vermeye koşullandırılmış durumda.

Hayvan Çiftliği

En son 10 sene önce bir kitabı bi günde bitirmiştim. Tabi bu kitaba hafta sonu başlamamın önemi de büyük. Yapacak tabi ki çok daha eğlenceli aktiviteler vardı ama ben evde kalıp kitap okumayı tercih ettim. En azından günün bir bölümü. İyi ki de öyle yapmışım. Bu kitaba bir otobüste başlasaydım ve ineceğim durak gelseydi muhtemelen o durağı kaçırırdım. Okurken o derece keyif aldım diyebilirim. Yazar George Orwell kitabı 1945 de yazmış. Stalin dönemine bir gönderme olarak yazıldığı söyleniyor. Kendisi tabi ki kitaptaki karakterler ile gerçek hayattaki karakterleri eşleştirmiyor bir yerde ama okuyunca çok da zor değil kimin kim olduğunu anlamak.

Bülbülü Öldürmek

Harper Lee tarafından yazılan Pulitzer Kurgu ödüllü bu kitap ilk 1960 yılında yayınlanmış. Zaten 62 yılında da filmi çekilmiş ve 3 oskar almış. Filmi henüz izlemedim ama izleyenlerin yorumuna bakınca filmi izlemeden kitabı okuduğum için şanslı olduğumu düşünüyorum. Kitap bir çok şeyi ele alıyor diyebilirim. Tabi ki yoğunlaştığı bir konu var ama yandan yandan verdikleri de önemsiz konular değil. Kitapta 3 ana karakter var; avukat Atticus, kızı Scout ve oğlu Jem. Olayları ise küçük kızımız Scout’un dilinden okuyoruz.

Sineklerin Tanrısı

Bu aralar okuma kariyerimde yükselişe geçtim. Bir süre daha böyle devam edecek gibi. Tabi dizi ve film izleme kariyerim bundan biraz etkilenecek ama olabildiğince televizyonu azaltıp bu dengeyi sağlamaya çalışacağım. Böyle deyince de hayatımda başka hiçbir aktive yokmuş gibi oldu ama çok da girmeyeyim oralara. Kitap nobel ödüllü yazar William Golding tarafından yazılmış. Açık konuşayım bugüne kadar okuduğum en iyi kitap olabilir. Bugüne kadar okuduğum kitap sayısının 3 olmadığını da belirteyim. Kitap, bir adaya düşen çocukların hikayesini ele alıyor. Ama şunu söyleyeyim kesinlikle bir çocuk kitabı değil.

Cesur Yeni Dünya

Adil bir yarışmanın sonucunda bu kitabı kazandım. Gerçi yarışma benim için daha uygundu ama rakip çok ısrar edince ben de tamam dedim. Bir an benden hızlı karpuz yiyeceğini düşündü sanırım. Tabi ki sürpriz olmadı ve eşit miktardaki karpuzu daha hızlı yiyerek iddiayı kazandım. Sonucunda da bu kitabı aldı kaybeden taraf. Kitap Aldous Huxley tarafından 1932 yılında yazılmış. Aradan 83 sene geçmiş. Çok sıkılacağımı düşünmüştüm açıkçası. Ama hiç de öyle olmadı.

Kudemanın Kırk Atlısı

Kitap camiasına dönüşüm İskender Pala ile oldu. Bu sefer bilindik bir eseri değil daha az bilinen bu kitabını okudum. Öncelikle şunu söyleyeyim kudema öne çıkan, ileri gelen anlamını taşıyor. Kitabın isminden de anlayacağımız üzere tarihimizdeki 40 öncü kişinin hayatlarından küçük kesitler okuyoruz. Listeyi aşağıda veriyorum. Bu kişilerin kimi yazar, kimi şair, kimi padişah. Tabi her biri için çok kısa kesitler var. Bu yüzden bu kişilerin hayatlarının tamamına yönelik bilgi edinmemiz mümkün değil. Ama ortamlarda anlatmak için kısa kısa bilgiler mevcut. Okurken sıkılmıyorsunuz, kısa kısa bölümler zaten. Bir kişiyi tamamen tanımak mı kırk kişiyi azar azar bilmek mi bu sizin tercihiniz.