40

Evet filmin adı bu kadar: 40. Adında hayır yok ama sırf Ali Atay oynuyor diye izleyelim dedik. Yanında da Deniz Çakir var dediler. Hikaye falan kötü olsa da oyunculuk iyidir deyip açtık. Üzülerek söylüyorum olmamış. 

Ortada bi para var o para elden ele geçiyor. İşte bu tesadüf mü değil mi? Şansa inanır mısın? Yoksa bu şans değil de kader mi?

Konuyu da hiç bir yere bağlamadan bitiriyorlar filmi. Filmin tek güzel yanı kısa olması. Eziyet uzun sürmüyor. Daha da fazla yazmam bu filmim için.

The Square

Neden bilmiyorum ama çok beklentim vardı bu filmden. Bir kaç kere izlemeye niyetlendim ama araya başka filmler girmişti. İzleyemedikçe merakım arttı. Böyle diye diye gözümde büyüttüm demekki. Kimle oynuyor diye bakınca da bekletinin artması çok normal. Elisabeth Moss ve Dominic West liste başında. Tanımadığım başka iyi oyuncular da var. Bu ikisini dizilerden bilsek de gayet başarılı oyuncular. Ama maalesef ikisi de başrol değil. Hele Dominic West şöyle bi görünüp çıkıyor resmen. Detaya inmeden filmin gereksiz uzun olduğunu söyleyebilirim. 150 dakika çok rahat 100 dakikaya indirilebilirdi.

The Killing of a Sacred Deer

Hiç de uzun zaman olmamıştı Colin Farrell‘in oynadığı bir filmi izlemeyeli. Bu sefer yanında Nicole Kidman var. Ama açıkçası ikisi de başrol değil. Bu sefer aslan payı Barry Keoghan adlı oyuncuya gidiyor. Henüz oldukça geç ama gelecek var bu çocukta. Filme dönecek olursak; izledikten hemen sonra “bu ne la” diyebilirsiniz. Ben böyle dedim en azından. Ama sonra biraz araştırınca filmi anlamak için en azından filmin kötü olmadığını anlamak için yunan mitolojisinden Agememnon’u bilmek gerektiğini öğrendim. Bu dayının hikayesini okuyunca filmin kötü değil ortalamanın üzeri bir film olduğunu anlıyorsunuz.

Sarmaşık

Uzun zamandır Türk filmi izlemiyordum. Tolga Karaçelik’in sinemalarda başka filmi vardı. Başka hangi filmi varmış diye bakarken bu filmi bulduk. Yönetmenin en iyi filmi olarak gösteriliyordu. Konuya gelecek olursak; bir gemide kalan 6 kişiyi izliyoruz. Gemi yurt dışına gidiyor iş için. O esnada geminin sahibi iflas açıklıyor ve liman gemiyi kabul etmiyor. Sonra da geminin sahibi borçlarını ödeyene kadar bir ekibin gemide kalması gerektiği anlaşılıyor. Bu ekibin yarısı zaten bu işleri daha önce de yapan kişiler, diğer üç kişi ise sırf para kazanmak için ya da bir şeylerden kaçmak için gemideki işi kabul etmiş kişiler.

Hindi Medium

Hem süresi hem de puanı standart bir hint filmine göre az. Ama dans, müzik vb. standartlardan kısmamışlar hiç. Konu eğitim sistemi. Geliri yüksek bir aile var ve çocuklarını iyi bir okula yazdırmak istiyorlar. Ailenin geliri yüksek ama hiç zengin gibi davranmıyorlar. Mesela ingilizce konuşmuyorlar veya oturdukları muhit zengin muhiti değil. Sincan’da yaşayan ama maddi geliri Çukurambar seviyesinde olan birini düşünün. İyi okullar da hep Çukurambar tarafında gibi düşünün. Aile çocuklarını iyi okula gönderebilmek için düzenlerini bozup zengin mahallesine taşınıyorlar. Tek istedikleri çocuklarının iyi bir okulda okuması.

Tyrannosaur

2011 yapımı bu filmdeki hiç bir oyuncuyu tanımıyorum. Başrolde Peter Mullan var. Puan yüksek biz de izleyelim dedim. Eşini kaybetmiş bir adam. Biraz aksi olmuş zamanla. Genelde hırgür çıkartıyor, şiddete de meyilli. Alkol desen zaten gırla. Tabi bu böyle gitmiyor. Günün birinde çok sevdiği köpeğini öldürüyor. Anlık bir sinir ile hayattaki tek arkadaşını öldürüyor. Bu da kendisine bir çeki düzen vermesi için mesaj oluyor. Tabi hemen abdest namaz olaylarına giriyor samayın. Yine eski alışkanlıkları var ama kendisini bir şekilde dizginleyebiliyor.