Küre Dağları Gezisi

Çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın önerisi ile böyle bir yer olduğunu öğrendik. Ankara’ya yakın doğa ile iç içe. İlk olarak nerede konaklanabilir onu söyleyeyim. Başka alternatifler var mı bilmiyorum ama burası bizi kendine hayran bıraktı. Ağaçların arasında bungalovlar çok güzeldi. Tabi orada kalan kişileri siz seçemiyorsunuz. Gezideki tek şanssızlığımız 7 ailelik bir ekibe denk gelmemiz. Bu tabi ki sorun değil ama o sessizliğin ortasında son ses müzik açıp bağır çağır oynamaları hoş olmadı. Neyseki ilerleyen saatlerde bunun dozajını azalttılar. Bu mekanın kendisi kadar çok sevdiğimiz sahibine de değinmeden edemeyeceğim. Nüfusta Suat adı ile kayıtlı bir abimiz ve ailesi işletiyor. Çok zor bir ismi olmasa da kendisine Fuat, Nejat, Serhat, Murat vb. isimlerle hitap ettiği için bazı arkadaşlar gerçek ismini vurgulayayım istedim.

Inside Job

2008 amerika krizini anlatan bir belgesel. Daha önce bu konuyu ele alan The Big Short filmini izlemiştik. Ama bu sefer oyuncular yerine dönemin gerçek insanları var ekranda. Tabi sadece görüşmeyi kabul edenler var. Devlet adamları, özel sektör, akademisyen, gazeteci vs. her sektörden insanlar var. Belgeselin asıl amacı göz göre göre alınan risklerin ortaya çıkartılması. Bu risklerin alınmasından kimin nasıl nemalandığını göstermek. Ekonomi ile çok haşır neşir olmayanların da anlayabilmesi için ara ara açıklamalar da yapılmış. Zaten film yorumlarında da bu vurgulanmış. Ekonomik konularda bilgisi/tecrübesi olanlar öve öve bitirememiş filmi. Biz (sıradan halk) de anladığımız kadarıyla beğendik.

Kedi

İstanbul denilince aklama gelen ilk 3 şeyden biridir kedi. Bu yüzden İstanbul’u ve İstanbul’un kedilerini ele alan böyle bir belgesel olması hiç şaşırtmadı. Baya eğlencelidir diyerek bir an önce izlemek istedik görünce. İzlemeden de aklınızda bir şeyler oluşuyor. Kedilere bakan insanlar, kedilerin komiklikleri vs. İzleyince de böyle olduğunu görüyorsunuz. Balıkçısından, cafe sahibine, kahvecisinden, sanayicisine bir çok insan görüyoruz. Hepsi de bir şekilde kedi sever hale gelmişler ve etraflarındaki kedilere bakıyorlar. Bu muhabbetler çok amatör. Zaten bütün çalışma amatör bir ruh ile hazırlanmış. Ama bi tık daha derli roplu olsa tadından yenmeyebilirdi. Tabi kediler ile planlı bir şeyler yapmak kolay değil ama olsun.

Ucundan da olsa kedi seviyorsanız güzel vakit geçirebilirsiniz..

Hector and the Search for Happiness

Şöyle güzel vakit geçirmelik bir film izleyelim derken ulaştığım film. Maalesef vakit kaybı olarak sonlandı. Hayatı kalıplarla yaşayan bir psikolog var. Kalktığı saat belli, yediği yemek belli, giydiği kıyafet belli. Hergün aynı düzen. Bu düzeni sağlamasında da kız arkadaşı çok büyük destek sağlıyor. Derken günün birinde hastalarının hiç de iyiye gitmediğini düşünüyor. Bu insanlar bana sorunlarını çözmek için mutlu olmak için geliyor ama ben bunu başaramıyorum diyor ve mutluluğun formülünü aramaya çıkıyor. Önce Çin sonra Afrika derken mutluluğu buluyor. Tam da Cem Yılmaz’ın dediği gibi: “İçinde içinde”.

Bir kere bile gülmedim sanırım. Çok sıkıldım izlerken. Hatta itiraf ediyorum ara ara ilerlettim filmi..

Ankara ve Burger

Sanırım bu yazıyı yazacak olgunluğa ulaştım. Farklı sitelerde Ankara’daki en iyi burgerci listelerinde yer alan çoğu yerde yedim. Çok detaylı olmasa da fikirlerimi paylaşmanın vakti geldi. Öncelikle fast food burgerleri bu yazının dışında tutuyorum. Oralarda yiyeceğiniz en iyi burgerler bile bu burgercilerin en kötüsüne yaklaşamaz bile. Yorumlayacağım burgerciler ise, Fess Burger, That’s Buger, Big Baker, Mickey’s, hmbrgr ve Big Bang Burger. Ankara’daki iyi burgerciler listesinde yer alıp gitmediğim tek burgerci ise Burger Break. Ama gidenlerden aldığım duyumlara göre listenin tepesine oynayabilecek bir konumda değil.

Contratiempo

Yine hiç bir oyuncusunu tanımadığım bir avrupa filmi. Bir öncekine nazaran daha az beğendim diyebilirim. Ortada bir aldatma ve bir cinayet var. Bu durumun baş rolündeki kişiler olayı bir şekilde örtbas ediyorlar ve hayatlarına devam ediyorlar. Ancak işler planladıkları gibi gitmiyor ve tekrar polis ile yüzyüze geliyorlar. İkisi de birbirini telkin ediyor. Delil yok sakin ol, hiç bir şey bulamayacaklar diye birbirlerini sakinleştiriyorlar. Ancak atladıkları bir konu var: O da ölen çocuğun ailesi.