Sorry We Missed You

3 sene olmuş Tehlikeliler kategorisine bir şey eklemeyeli. Tabi ki çok güzel filmler izledim, diziler bitirdim veya kitaplar okudum 3 senedir. Ama niyeyse buraya layık görmedim hiç birini. Bu alan benim için şunu ifade ediyor: Birisi film öner dediğinde ya da dizi öner dediğinde aklıma ilk gelen seçenekler sadece burayı hak ediyor. Bu film de kesinlikle hakederek girdi listeye. Elimde olsa yoldan geçen tanımadığım insanları çevirip bu filmi izlemeleri için baskı yapacağım. Bu kadar gerçek, bu kadar hayatın içinde, bu kadar etki bırakan bir film çok az bulunur. İzlediğiniz sıkıntıya bir şekilde dahil oluyorsunuz. Yani uzanarak filmi izleseniz de karnınıza bir fil oturur vaziyette oluyor.

Promising Young Woman

Film bir çok açıdan ümit vadediyor. Ama hiç bir açıdan inanılmaz başarılı değil bence. Evet verdiği mesaj çok anlamlı tartışmaya kapalı bir konu orası. Ancak bu daha çarpıcı bir şekilde verilebilirdi bence. Yani böyle seri katil havası verip, deftere çentik atıp sonra da elemanları salması bana çok masumane geldi. Gerçek hayatta o elemanların en fazla 1-2 tanesi yaptığından pişman olur, diğerleri bildiklerini yapmaya devam ederler.

Palm Springs

Başrollerinde Andy Samberg ve Cristin Milioti‘nin oynadığı bir komedi filmi. Yani komedi filmi ama öyle inanılmaz kahkahalar attıran cinsten değil. Aslında çok iyi başlıyor film. Baya gülüyorsunuz. Filmin geri kalanı için de beklenti oluşuyor haliyle. Ancak hiç de öyle olmuyor, filmin başında güldüğünüz ile kalıyorsunuz. Bizim için böyleydi en azından.

Benim Hüzünlü Orospularım

Gabriel García Márquez tarafından yazılan kitap ilk olarak 20o4 yılında yayınlanmış. Yazar amcanın son kitabıymış. Yine kimilerine göre başucu eseri kitap. Bana göre ise o kadar nadide bir eser değil. Hikayesine gelecek olursak, hayatına giren bütün kadınlara para ödeyen bir amca var. Yani bugüne kadar hep para karşılığı bir kadınla beraber olmuş. Aşk meşk hiç yok. Bu konuda da bir sıkıntısı yok kendisinin. Gün geliyor ve dayının 90. yaş günü yaklaşıyor. Dayı da belki son yaş günümdür diyerek kendisine bir hediye planlıyor. Daha önce kimseyle beraber olmamış bir kız bulmasını istiyor her zaman istediği yerden.

Kör Baykuş

Sadık Hidayet tarafından 1936 yılında yazılmış kitap. Kitap çok kısa, sanırım bir günde bitmişti. Ancak anlatılanlar çok yoğun. Sürekli acaba gerçeği mi anlatıyor rüyasını mı hayalini mi ikilemine düşüyorsunuz. Ben düştüm en azından. Çok beğendim diyemem. Ancak yazılanları tam anlamamış da olabilirim bilemiyorum. Bana fazla geldi belki de anlatılan hikaye. Sürekli bir dram sürekli bir sorun böyle bizi mutsuz etmek için yazılmış sanki. Sevemedim açıkçası.

Eyyorlamam bu kadar.

Günden Kalanlar

Çok iyi kitap. Bunu en başta söyleyeyim. Yani yıllarca düşünsem şu konuda bir kitap yazılacağı aklımın ucundan geçmezdi. Ha zannetmeyin ki bilim kurgu veya fantastik bir şey. Bizim için olmasa bile hikayenin geçtiği toprakların bir gerçeğini anlatıyor. Kazuo Ishiguro beyfendiye saygılarımı sunuyorum böyle bir kitap yazdığı için.